20 Nisan 2016 Çarşamba

Türk Kültüründe Ateş ve Ocak Kültü

Türk Kültüründe Ateş ve Ocak Kültü - Satı Kumartaşlıoğlu
   
   Satı KUMARTAŞLIOĞLU'nun "Türk Kültüründe Ateş ve Ocak Kültü" isimli yeni kitabı Kömen yayınlarından çıktı. Satı KUMARTAŞLIOĞLU, Balıkesir Üniversitesi'nin Fen Edebiyat Fakültesi'nde Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü Araştırma Görevlisi olarak çalışıyor.

   Satı KUMARTAŞLIOĞLU, "Türk Kültüründe Ateş ve Ocak Kültü" kitabının alan çalışmaları sırasında köyümüzde de araştırmalarda bulundu. Kitabında köyümüzde edindiği bilgilere sıkça yer vererek görüştüğü kişileri kaynak gösterdi.

   Köyümüzün tanıtımı açısından katkıda bulunduğu ve akademik alanda köyümüze yer verdiği için kendisine teşekkür ediyor, çalışmalarında başarılar diliyoruz.


Selçik Haber


***

Kitap Tanıtımından...

   İnsanın beslenme, ısınma, barınma gibi doğal ihtiyaçlarını gidermek için varlığına ihtiyaç duyulan ateş, görüntüsü, yakıcılığı ve yok ediciliği gibi yönleriyle de insanı korkutan bir mahiyete sahiptir. Ateşe olan ihtiyaç ve ateşten duyulan korku, bu varlığa karşı korkuyla karışık saygıyı oluşturmuş ve kutsiyet kazandırmıştır. Ateşin insan hayatındaki bu rolü, ateşin yandığı yer olan "ocak"ın da etrafında birtakım inanış ve uygulamaların oluşmasına ve ateş gibi "ocak"ın da kült haline gelmesine neden olmuştur. "Ocak", "ateşin yakıldığı yer" olarak ilk ve somut anlamıyla, çoğunlukla ateşi de kapsar şekilde kullanılmakla birlikte, etrafında soyut manalar da şekillenmiştir. "Ocak" dendiğinde hem bir ailenin barındığı "ev, yurt", hem de o ailenin geçmişteki atalarından gelecekteki kuşağına uzanan "soy"u anlaşılmaktadır. Soyla bağlantılı olarak Alevî-Bektaşî kültüründeki "dede ocakları" ile halk hekimliğindeki "ocaklar" da "ocak"ın bu geniş anlam dünyası içerisinde değerlendirilmektedir.

Kitapla ilgili bilgilere ulaşmak için tıklayın...


***

   Aşağıdaki metinde Satı KUMARTAŞLIOĞLU' nun köyümüzünde içinde adının geçtiği bir makalesini okuyabilirsiniz...


   Alevî-Bektaşîlerin Eşiğe Neden Saygıyla Eğildiklerini Açıklayan Efsanede Fatma Ana

   Bu yazıda şimdiye kadar ele alınan efsanelerin oluşumunda halk arasındaki bazı varlık ve nesneler hakkındaki inanışlar etkili olmuştur. Bu başlıkta ele alınacak olan efsane ise Alevî-Bektaşîler arasında yaygın olan inanışlarla birlikte geleneksel uygulamalara bağlı olarak anlatılmaktadır. Bu inanış ve uygulamalar “ocak” ve “eşik” etrafında şekillenmektedir. “Ocak ve eşik” üzerine Türk kültürünün genelinde mevcut bazı inanış ve uygulamaların bir kısmı, bugün Alevî-Bektaşîler arasında hala canlı bir şekilde yaşamaktadır. Eşiğe ve ocağa basmama, ocağa su dökmeme, eşik ve ocağı her zaman temiz tutma, eşiğe ve ocağa saygıyla eğilerek niyaz etme, saçı takdim etme bu inanış ve uygulamalardan bazılarıdır (Bk. Kumartaşlıoğlu 2012: 396-435). Bu inanış ve uygulamaların temelinde bu varlıkların bir hâkim ruha/iyeye sahip oldukları inanışı yatmaktadır (Kumartaşlıoğlu 2012: 106-108). 

   Bir Alevî-Bektaşî köyü olan Afyonkarahisar/Sandıklı’ya bağlı Selçik köyünde, ateş ve ocak etrafında şekillen bu inanış ve uygulamaların sebebini izah eden bir efsane Fatma Ana’ya dayandırılarak anlatılmaktadır. Bu efsaneye göre Hz. Fatma, ikiz bebeklere hamile olduğu bir zamanda kendisini çok zorladığı için düşük yapmıştır. Hz. Fatma’nın düşen çocuklarının biri eşiğe, diğeri ise ocağa gömülmüştür. Bu çocukların isimleri gömüldükleri ocak ve eşiğe isim olmuştur. Selçik köyünde ocak “medet”, eşik ise “mürvet” olarak adlandırılır  (K4). Bu efsanede Fatma Ana, eski Türk kültüründe çok önemli bir yeri olan “eşik” ve “ocak” iyelerinin yerini alarak, mitik varlıkları kendi şahsiyetinde eritmiş, bu anlatı ise mitik bir anlatıdan tarihî ve dinî bir hüviyete bürünmüştür. Anlatı ister mitik, ister tarihî veya dinî bir hüviyette olsun, “ateş” ve “eşik” etrafındaki inanışlar aynen devam etmektedir: Alevî inancında eşiğe basılmaz, ocağa su dökülmez, ocak pis tutulmaz vb.

   Fatma Ana hakkında anlatılan efsaneler, Saim Sakaoğlu’nun R. Rosiere’den aktardığı efsanelerin oluşumu konusunda ortaya atılan “birinin yerine diğerinin geçmesi kaidesi” ya da “adapte olabilme kaidesi” (Sakaoğlu 1980: 7, Sakaoğlu 2009: 21-22) ile açıklanabilir. “Birinin yerine diğerinin geçmesi kaidesi”, “Bir kahramanın hatırası zayıfladıkça onun şerefine yaratılmış olan efsane bu kahramanı terk eder ve daha meşhur birine mal olur”; “Adapte olabilme kaidesi” ise, “Çevre değiştiren her efsane yeni çevrenin sosyal ve etnografik şartlarına kendisini adapte eder” biçiminde açıklanmıştır (Sakaoğlu 1980: 7, Sakaoğlu 2009: 21-22). Fatma Ana da Türk edebiyatının önemli bir parçası olan efsanelere İslâm kültürünün etkisi ve Fatma Ana’nın bu kültür içindeki ağırlığı ile sirayet etmiş ve bu efsanelerle bütünleşmiştir.

(K4) Ali Özdemir, 1948, Afyonkarahisar/Sandıklı/Selçik

Satı KUMARTAŞLIOĞLU
Balıkesir Üniversitesi, Fen Edebiyat Fakültesi, Türk Dili Edebiyatı Bölümü

13 Nisan 2016 Çarşamba

Genç Çiftçilerin Projelerine Kırsal Kalkınma Desteği

Genç Çiftçilerin Projelerine Kırsal Kalkınma Destekleri / Selçik Haber

30.000 TL hibe projesinden kimler yararlanacak? Hibe almak için neler gerekiyor?
İşte hibe almanın adım adım aşamaları…

Hibeyi kimler alabilir?

Hibe almak için şu şartları taşıyor olmak gerekiyor:

  1. Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olmak.
  2. Nüfusu 20 binden az Kırsal Alanda yaşamak.
  3. 05 Nisan 2016 itibari ile itibarıyla 18 yaşından gün almış, 41 yaşından gün almamış olmak.
  4. Kırsal Alanda tarımsal faaliyet içinde bulunmak yada tarımsal faaliyet içine girmeyi taahhüt
  5. Okur-yazar olmak.
  6. Kamu kurumu veya özel firmalarda maaş karşılığı çalışıyor olmamak.
  7. Herhangi bir okulda öğrenci olmamak.
  8. Başvuru tarihi itibarıyla KDV, gerçek ve basit usulde vergi mükellefi olmamak.
  9. Aynı proje konusunda Bakanlığın diğer hibe programlarından yararlanmış olmamak.


Ne Kadar Hibe Verilecek?  Nasıl verilecek?

Hibe şartlarını taşıyan herkese en fazla 30 bin TL’ye kadar hibe verilecek.  Hibe nakit olarak yapılacaksa çiftçinin hesabına yatırılacak. Parayı Ziraat Bankası yatıracak. Hibe, hayvan olarak yapılacaksa Ziraat Bankası parayı Tarım İşletmeleri Genel Müdürlüğü (TİGEM) hesabına yatırılacak. Çiftçi TİGEM’ den hayvanlarını alacak.

Çiftçi iki yıl süre ile hayvanları satamayacak. Bakanlık yılda en az bir kez bunları kontrol edecek.


Hangi konularda hibe alınabilir?

Üç ana başlıkta hibe alınabilir. Bu başlıklar:

1. Hayvansal üretime yönelik projeler için;
  1. Büyükbaş ve küçükbaş hayvancılık projelerini,
  2. Arı ve arı ürünleri yetiştiriciliği projelerini,
  3. Kanatlı ve ipek böceği yetiştiriciliği projelerini,

2. Bitkisel üretime yönelik projeler için;
  1. Kapama meyve bahçesi tesisi projelerini,
  2. Fide, fidan, iç ve dış mekan süs bitkisi yetiştiriciliği projelerini,
  3. Kontrollü örtü altı yetiştiriciliği projelerini,
  4. Kültür mantarı üretimi projelerini,

3. Yöresel ürünleri ile tıbbi ve aromatik bitki üretimi, işlenmesi, depolanması ve paketlenmesine yönelik projeler için;
  1. Tıbbi ve aromatik bitki üretimi, işlenmesi, depolanması ve paketlenmesi konulu projeleri,
  2. Coğrafi işaretli, yerli gen kaynaklarını kullanarak, organik veya iyi tarım uygulamalı bitkisel ve hayvansal üretim konulu projeleri,
  3. Coğrafi işareti olan gıdaların üretimi konulu projeleri


Hibe almak için eksik yada yanlış bilgi olursa Ceza var mı?

Eğer yalan yanlış evrak hazırlanırsa ceza var. Üstelikte verilen hibe faizi ile tahsil edilecek. Yanlış eksik bilgi ve belge düzenleyenler aynı  zamanda beş yıl süre ile devletin hiçbir desteklemesinden faydalanamayacak.


Başvuru Yapacaklar Hangi Belgeleri hazırlayacak?

  1. Nüfus cüzdanı fotokopisi.
  2. Herhangi bir yerden maaş almadığına dair SGK’ dan alınan belge.
  3. Bu yazının ekinde yer alan Başvuru dilekçesi doldurmak.  
  4. Bu yazının ekinde yer alan proje tanıtım formu doldurmak
  5. Bu yazının ekinde yer alan imzalı taahhütnameyi imzalamak.
  6. Yatırım yapılacak yerin tapusu (Tapu yoksada oluyor)
  7. Varsa proje konusu kapsamında eğitim belgesi.
  8. Proje konusu içeriğinde varsa coğrafi işaret tescil belgesi. (Yani o  bölgeye özgü bitkilere ilişkin yatırım yapılacaksa ürünün o bölgeye ait olduğunu gösterir belge alınacak)
  9. Varsa engelli, gazi veya birinci derece şehit yakını olduğuna dair belge.( Bu artı puan vermek için isteniyor)
  10. Diploma sureti veya okur-yazarlık belgesi.
  11. Yatırımı yapacağı yerde ikamet ettiğine dair belge.
  12. Yatırım yerine ait mülkiyet belgesi ya da kira sözleşmesi.


Nereye Başvuru Yapılacak?

Belgelerini hazırlayan çiftçi bağlı olduğu ilçe tarım müdürlüğüne, ile bağlı ise il müdürlüğüne başvurusunu bizzat yapacak. Evrakları il veya ilçe müdürlüğü tutanakla teslim alacak.


Başvuruların onaylandığı ne zaman belli olacak?

Çiftçinin evrağı oluşturulan 8 kişilik komisyon tarafından il ve ilçe müdürlüğünde incelenecek ve 10 gün içinde sonuçlandırılacak. İl veya ilçe müdürlüğü bu sonucu açıklayacak.

Hibe almaya hak kazanan çiftçi ile 5 gün içinde sözleşme imzalanacak.

Çiftçi 120 gün içinde de projede almayı beyan ettiği veya yapmaya niyetli olduğu işi yapacak.


Hibe çiftçiye ne zaman ödenecek?

Çiftçi projede yapmayı beyan ettiği işi yaptıktan sonra hibe için il veya ilçe müdürlüğüne başvuru yapacak. Başvurudan sonra işleyen süreç maksimum bir ay içinde de ödeme çiftçiye yapılacak.

***

Genç Çiftçilerin Projelerine Kırsal Kalkınma Destekleri / Selçik Haber


Genç Çiftçilere 30.000 TL hibe desteği programının tebliği açıklandı.
12.04.2016 tarihinde başvurulara başlandı. Peki hangi projelere nasıl bir destek sağlanacak ?

Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı uygulama rehberi ile hangi projelerin destekleneceği konusunda akıllarda olan soruları gidermeye başladı.

İşte uygulama rehberinde yayınlanan örnek projeler...

 TAVSİYE PROJELER

      Tavsiye projeler:

1)    Bakanlığımızca, genç çiftçilerin başvuru aşamasında otuz bin TL hibeden faydalanabileceği ve uygulamakta zorunlu olduğu hayvansal üretime yönelik projeler aşağıdadır.


a)    Büyükbaş ve küçükbaş hayvancılık projeleri:

1)    En az 7 (yedi) başlık ve en az 8 (sekiz) aylık en az 220 kg canlı ağırlığındaki besilik erkek sığır alım içerikli etçi ve kombine ırk besi projesi.
2)    En az 4 (dört) başlık ve en az 9 (dokuz ) aylık dişi damızlık düve yetiştiriciliği projesi.
3)    En az 40 baş sürü (38 adet dişi, 2 adet erkek) içerikli küçükbaş hayvan yetiştiriciliği projesi.


b)    Arı ve arı ürünleri yetiştiriciliği projeleri:

1)    En az 40 adet arılı kovan (en az 5 çıta arı basmalı), 5 adet boş kovan ve arıcılık malzemesi (1 adet; elektrikli bal süzme makinesi, sır alma teknesi, ısıtmalı bal dinlendirme kazanı, maske, körük, el demiri, mahmuz), 100 kg temel petek ve 400 adet çıta içerikli arıcılık projesini,


c)    Bakanlığımız tarafından yayımlanan; Yumurtacı Tavukların Korunması ile İlgili Asgari Standartlara İlişkin Yönetmelik kapsamında, serbest sistem yumurta tavuğu ve ördek, kaz, hindi, bıldırcın yetiştiriciliği projeleri;

1)    En az 500 adet içerikli serbest sistem yumurta tavuğu yetiştiriciliği projesi.
2)    En az 400 adet serbest sistem kaz, ördek hindi yetiştiriciliği projesi.


d)    İpek böceği yetiştiriciliği projeleri:

1)    En az 80 m2’ lik alanda, 6 paket yumurta,  1 adet termometre ve higrometre, 3 katlı kerevitler, 1 adet yaprak kıyma bıçağı ve tahtası, besleme tablaları,  200 adet plastik ağ,  1 adet aspiratör ve vantilatör ile birlikte en az 250 adet dut fidanı dikim kapasitesi olan ipek böceği yetiştiriciliği projesi.


2)    Bakanlığımızca, genç çiftçilerin başvuru aşamasında otuz bin TL hibeden faydalanabileceği ve uygulamakta zorunlu olmadığı bitkisel üretime yönelik projeler aşağıdadır;

a)    Kapama meyve bahçesi tesisi projeleri:

1)    En az 10 (on) dekar alanda bodur ve yarı bodur olmayan en az 250 (iki yüz elli) adet sertifikalı fidan ile basınçlı sulama sistemli, pülverizatör ve çapa makinesi içerikli kapama meyve bahçesi tesisi projesi.
2)    En az 10 (on) dekar alanda bodur ve yarı bodur olmayan en az 250 (iki yüz elli) adet sertifikalı fidan ile etrafı tel (dikenli-kafes tel) ve direk (beton-demir direk) ile çevrili, pülverizatör ve çapa makinesi içerikli kapama meyve bahçesi tesisi projesi
3)    En az 6 (altı) dekar alanda en az 500 (beş yüz) adet yarı bodur sertifikalı fidan ile basınçlı sulama sistemi veya etrafı tel (dikenli-kafes tel) ve direk (beton-demir direk) ile çevrili ve askı sistemi veya terbiye sistemi ile pülverizatör veya çapa makinesi içerikli kapama bahçe tesisi projesi.
3)    En az 4 (dört) dekar alanda en az 800 (sekiz yüz) adet bodur sertifikalı fidan ile basınçlı sulama sistemli ve askı sistemi veya terbiye sistemi ile pülverizatör veya çapa makinesi içerikli kapama bahçe tesisi projesi.
4)    En az 5 (beş) dekarlık alanda en az 1.250 (bin iki yüz elli) adet sertifikalı fidanı ile basınçlı sulama sistemli veya etrafı tel (dikenli-kafes tel) ve direk (beton-demir direk) ile çevrili ve askı sistemi veya terbiye sistemin ile çapa makinesi veya pülverizatör veya  içerikli bağcılık projesi.
5)    En az 4 (dört) dekarlık alanda en az 2.000 (iki bin)  adet sertifikalı fidan ile askı sistemi veya terbiye sistemi ile çapa makinesi veya pülverizatör içerikli ahududu yetiştiriciliği projesini,
6)    En az 4 (dört) dekarlık alanda en az 1.500 (bin beş yüz)  adet sertifikalı fidan ile, askı sistemi veya terbiye sistemi ile pülverizatör veya çapa makinesi içerikli böğürtlen yetiştiriciliği projesini,
7)    En az 5 (beş) dekarlık alanda en az 250 (iki yüz elli)  adet sertifikalı fidan ile askı sistemi veya terbiye sistemi ile pülverizatör veya çapa makinesi içerikli kivi yetiştiriciliği projesini,
8)    En az 5 (beş) dekarlık alanda en az 20.000 (yirmi bin)  adet fide ve basınçlı sulama sistemli ile kapama  malçlı ve pülverizatör içerikli çilek yetiştiriciliği projesini    


b)    İç ve dış mekan süs bitkisi yetiştiriciliği projeleri:

1)    En az 5 (beş) dekarlık açık alanda en az 2.000 (iki bin) adet saksılı süs bitkisi ile basınçlı sulama sistem veya etrafı tel (dikenli-kafes Tel) ve direk (beton-demir direk) ile çevrili içerikli süs bitkisi yetiştiriciliği projesi.
2)    En az 1 000 (bin)  m2’ lik alanda kontrolü örtü altı tesisinde ve basınçlı sulama sistem içerikli doğal çiçek soğanı, kesme çiçek, saksılı iç veya dış mekan süs bitkisi yetiştiriciliği projesi.


c)    Kontrolü örtü altı yetiştiriciliği projeleri:

1) En az 1 000 (bin)  m2’ lik alanda ve basınçlı sulama sistem içerikli kontrolü örtü altı tesisinde sebze veya muz yetiştiriciliği projesi.


d) Kültür mantarı üretimi projeleri:

1)    En az 100 (yüz) m2 lik alanda 25 ton kompost, 3 kat ranza sistemi, sırt pompası, sulama sistemi, 1(bir) adet vantilatör, aspiratör, higrometre ve termometre içerikli beyaz şapkalı kültür mantarı (agaricusbisporus) üretimi projesi.
2)    En az 1 000 (bin)  m2’ lik alanda kontrolü örtü altı tesisi, 20 (yirmi) ton kompost içerikli, pleurotus cinsi istiridye mantarı, kaya mantarı (pleurotusostreatus) yetiştiriciliği projesi.

3)    Yöresel tarım ürünleri, tıbbi ve aromatik bitki üretimi, işlenmesi, depolanması ve paketlenmesine yönelik;

a)    Tıbbi ve aromatik bitki üretimi, işlenmesi, depolanması ve paketlenmesine yönelik ve bir adet çapa makinesi ve pülverizatör içerikli projeler;

1)    En az 10 (on) dekarlık alanda, çok yıllık yöresel ürün ile tıbbi ve aromatik bitki üretim ve en az 10 (on) dekarlık alanda ve mibzer içerikli en az 2 yıllık sözleşmeli üretim ile tek yıllık yöresel ürün ile tıbbi ve aromatik bitki yetiştirme projesi.
2)    En az 10 (on) dekarlık alanda, basınçlı sulama sistemli veya etrafı tel (dikenli-kafes tel) ve direk (beton-demir direk) ile çevrili ve diskaro veya çoklu tırmık içerikli çok yıllık yöresel ürün ve tıbbi ve aromatik bitki üretim 
3)  En az 10 dekarlık alanda ürün yetiştirme ve en az 250 kg/yıl yağ ve 1 adet distilasyon kazanı, soğutucu eşanjörü, su separatörü, yağlı su toplama tankı, yakıt tankı ve su pompası içerikli lavanta, kekik, biberiye vb. bitki üretim ve işleme projesi.

Kaynak: http://www.ulusaltarim.com/

Kırsal Kalkınma Destekleri Kapsamında Genç Çiftçi Projelerinin Desteklenmesi Hakkında Tebliğe ulaşmak için tıklayın...

Selçik Haber

7 Nisan 2016 Perşembe

Soğancı Çeşmesi Yenilendi

Soğancı Çeşmesi Yenilendi / Selçik Haber

   Köyümüz Soğancı Mevkii'nde bulunan Soğancı Çeşmesi yenilendi. Maştak Çeşmesi olarak bilinen ve 1948 yılında yaptırılan Soğancı Çeşmesi o tarihten beri ayakta duruyor. Kuraklık nedeniyle yaz aylarında suyu kesilen çeşme, kullanılamaz durumdaydı.

   Yapılan çalışmayla suyun kaynağı değiştirilerek çeşme yeniden kullanılabilir hale getirildi. Akıntısı ayarlanarak, çeşmenin suyunun tekrar kesilmemesi için gerekli çalışma yapıldı ve çeşmenin yeri değiştirildi. Çeşmenin sütunu aynı şekilde inşa edilirken, su havuzları yenilendi.

   Köy muhtarımız Veli İNCEKARA'ya ve çeşmenin tamamlanmasında emeği geçenlere teşekkür ediyoruz.

Soğancı Çeşmesi Yenilendi / Selçik Haber

Soğancı Çeşmesi Yenilendi / Selçik Haber


Selçik Haber

21 Mart 2016 Pazartesi

Nevruz Bayramınız Kutlu Olsun

Nevruz Bayramınız Kutlu Olsun / Selçik Haber

   Nevruz bayramınız kutlu olsun. Bahar tüm güzel dileklerinizle birlikte gelsin. Barış, sevgi ve kardeşlik dolu bir dünya dileğiyle. Şahı Merdan Ali yardımcımız, bekçimiz, gözcümüz olsun...

***

Sultan Nevruz Bayramı

   Bütün milletlerin kültürlerinde görülen yeni yıl törenleri, yaşama biçimlerine, coğrafyalarına, ekonomik yapılarına, inanç yapılarına uygun koşullarda, uygun zamanlarda çeşitli pratiklerle kutlanır. İnanca bağlanan yeni yıl törenleri, Asya ve Ön-Asya toplumlarında benzer iklim ve coğrafya şartlarında zaman, ad ve pratik benzerliğiyle kutlanmıştır (Malinowski, 1998:152)

   İnsanlık yaşamında ırk, dil, din, cinsiyet, fiziki özürlülük, ayrımı koşulsuz yapılmamalıdır ki hiç düşünmeden inancını ve kültürünü olduğu gibi yaşamına yansıtabilsin. İnsan kendi tarihinde her zaman doğa ile ilişkilerini özel ve önemli kılmış, bu ilişkiye törensel bir şekilde yaklaşmış ve onu kutsamıştır. İyiye, güzele ve yeniye dair ne varsa onu en sevdikleri ile özdeşleştirmiştir. Kış aylarının durağan ve kasvetli havasından kurtulma, üretime geçebilecek, toprağı işleyebilecek, hareketsizlikten harekete dolayısı ile bereketin başlangıcı bir gündür Nevruz.


   Nevruz; Farsça bir kelimedir ve yeni gün (yeni/New gün/roz) anlamına gelir. Miladi takvime göre 21 Mart günü Nevruz günüdür.


   Nevruz şenlikleri, geniş bir coğrafyaya yayılmış, çeşitli kültürlerde içinde farklı ad ile yer almıştır. Nevruz şenliklerindeki pek çok motif ortak olmakla birlikte her kültür çevresinde farklılıkların görülmesi de doğaldır. Her sosyal grubun kutlama şekilleri Nevruzun içeriğini de değiştirmektedir. Bazı toplumlarda mitolojik kaynağa, bazı toplumlarda dini kaynağa oturtulmaya çalışılmıştır. Nevruz, çeşitli toplumlarda kendi kültürünün derinliklerindeki bir olayın kaynağı (Demirci Kawa, Ergenekon vs.) olarak göstererek kültür değerleriyle özdeşleştirip sembolleştirerek bayram niteliğinde kutladıkları gündür.


   Tarihsel olarak; Nevruz geleneği, ne İslamiyet, Sünnilikle ne Alevilikle, ne Bektaşilikle doğuşu ile doğrudan bir bağı yoktur. Yani aslında Nevruz bir dinin veya mezhebin bayramı olmayıp tarihsel ortak bir değerdir. Nevruzun bir din adına, bir etnik topluluk adına sahiplenilmesi, bağlı gösterilmesi, istismar edilmesi bir ayrılık unsuru olarak takdim edilmeye çalışılması yanlıştır. Kadim ve ortak bir gelenektir mirastır.


   Nevruz’a ilişkin söylencelerde her kültürde yer yer bu manada büyük farklılıklarla karşılaşılır. Eldeki kaynakların verdikleri bilgilere göre Nevruz, İran kökenli bir bayram olup oradan diğer ülkelere yayılmış, zamanla herkesin kendi söylencelerini de katarak kutladıkları bir yerel bayram haline gelmiştir. Ancak, gittiği her ülkede, yeni bir takım tema ve motifler alarak, anlam bakımından daha da zenginleşmiş, her halka özgü nitelikler de kazanmıştır.


   Nevruz İran’dan Orta Asya’daki Türkî halklara, İslamiyet’in kabulü ile Araplara, geçmiş oradan Diyar-ı Rum diye adlandırılan Anadolu’ya ve buradan da Balkanlar’a yayılmıştır. Nevruz, yine bu coğrafyada (Nevroz=Kürtçe Nawroz) Nawroz adı ile Kürt tarihinde Demirci Kawa efsanesinde gecen Demirci Kawa'nın kral zalim Dehhak'ı öldürmesi ve halkını özgürleşmesinin günü olarak da kutlanır.


   Türk Cumhuriyetleri'nde Kırgızistan, Kazakistan, Özbekistan, Türkmenistan ve Azerbaycan ile Rusya Federasyonu bünyesindeki Tataristan 21 Mart Ergenekon/Nevruz Bayramı'nı "Milli Bayram" olarak ilan etmişler, Türkiye'de de 1991 yılında Türk Dünyası ile birlikte ortak bir gün olarak resmi tatil olmaksızın bayram ilan edilmiştir.


   Alevilerce Nevruz yeni yıl ve baharın başlangıcı ile beraber inançsal boyutta: Evrenin, Dünya’nın ve Âdemin yaratılısının nurunu (alevini) sembolize edilen Hz. Ali’nin hem doğum günü, hem de Hz. Fatma ile evlendiği, yaradılışın sevgi ve mutluluğun Alevlendiği bir gün olarak kutlanılır. 


   Yezidiler’de için "sarisal-ida sersale" yeni yıl bayramı olup, Nisan’ın ilk çarşambası kutlanır. Yezidilere göre 14 Nisan gece ile gündüzün birbirine eşit olduğu gün kabul edildiğinden 14 Nisanda kutlanır. İranlılarda da Nevruz büyük anlama sahiptir.


   İranlılar her yıl Nevruzu büyük şenliklerle yeni yılların başlangıcı olarak kutlamaktadırlar. Orta Asya’da, Balkanlarda, Ortadoğu da her halk Nevruzu bolluk ve bereket dileğiyle kendi âdetince, manasında kutlayıp şenlik yapmaktadır.


Alevi söylencelerin de Nevruz gününde gerçeklesen önemli olaylar söyle sıralanır:


   *Dünya kuruluşunu bugün tamamlar.


   *Hz. Muhammed’e nübüvvet bugün ihsan edilir.


   *Hz. Ali’nin bugün doğmuştur


   *Bugün Hz. Ali ile Hz. Muhammed’in kızı Hz. Fatma ile evlendiği gündür.


   *Hz. Muhammed, bugün Gadir-hum’da okuduğu hutbede, Hz. Ali’yi Vasi tayin eder ve kendisinden sonra Müslümanların önderi (imamı) ilan eder.


   *Bugün Hz. Ali’nin hilafeti elde ettiği gündür.


   *Bugün Hünkâr Hacı Bektaş Veli’nin Anadolu’ya gelişinin ilk günüdür. Rum Erenlerinin Şah-ı Velayeti karşıladıkları gündür.


   *Bugün Gaip Erenleri “Kırklar’ın” toplandığı gün olarak inanılır. Bu nedenle bugün “Kırklar Bayramı” olarak ta bilinir.


   *Hz. Hüseyin’in intikamını almak için Muhtar Sakafi önderliğinde gizli bir teşkilat kurulur. İhtilal işareti olarak mahallelerde büyük bir ateş yakılır. Bu günde tesadüfen 21 Mart’a denk gelir! O günden bugüne değin Alevilerce zulme başkaldırı işareti olarak ateş yakılır.


   *Bugün Hz. Âdem Peygamberin yaratıldığı gündür.


   Anadolu’da Alevi-Bektaşi süreğinde Nevruz; erkânı sabahtan başlar. Toplu olarak sabah yemeği yenecekse, önce Dedenin vereceği bir dua başlanır ve herkese süt ikram edilir ve kahvaltı yapılır. Daha sonra dargınlar barıştırılır. Hasta ve yoksullar ziyaret edilir, gönülleri alınır. Yeni ölmüşlerin evlerine taziyeye gidilir. Türbe ve mezarlıklar ziyaret edilir. Nevruz şenliklerinin yapılacağı ev ve kır yerleri önceden saptandığı için, bu yerlerde tüm hazırlıklar tamamlanır.


   Yaşlılar için ayrı bir mekânda, gençler için ayrı bir alanda muhabbet sofraları kurulur. Gençler kırlarda şenlikler yaparlar, halaylar çekerler, ateş üstünden atlayarak dilekler tutarlar. Genç kızlar ve oğlanlar karşılıklı mani söylerler. Soğan kabuğu ile boyanmış yumurtalar tokuşturulur ve yenir, bolluk-bereket dileklerinde bulunulur.


   Nevruz Bayramı akşamı “Meydan” açılır. Taliplere “Nasip” verilir. Cem evinde toplanılır. Tüm canlar hazır olduktan sonra, Nevruz Erkânının icrasına başlanır. Mutluluğu paylaşmak adına Cem’de günün anlamı, Sultan-ı Nevruz ve Hz. Ali, Hz. Fatma, hakkında bilgi verilir, hakkında muhabbet edilir. Gülbanklar, deyişler okunur, semahlar dönülür 12 hizmet yürütülür, canlar getirdikleri lokmaları paylaşılır.


***

Sultan Nevruz günü cemdir erenler

Gönüller şad oldu ehl-i imanın
Cemâl-i yâri görüp doğru bilenler
Himmeti evince Nevruz Sultan'ın.

Cümle eşya bu gün destur aldılar
Aşk ile didara karşı yandılar
Erenler ceminde bâde sundular
Himmeti erince Nevruz Sultan'ın.

Erenler dergâha rûşen bu günde
Doldurmuş badeyi, sunar elinde
Susuz olan kanar kendi gölünde
Himmeti erince Nevruz Sultan'ın.

Sultan Nevruz günü canlar uyanır
Hal ehli olanlar nura boyanır
Muhib olan bu gün ceme dolanır
Himmeti erince Nevruz Sultan'ın.

Pir himmet eyledi bu gün kuluna
Cümle muhib bu gün cemde buluna
Cümle eşya konar kudret balına
Himmete erince Nevruz Sultan'ın.

Âşık olan canlar bu gün gelürler
Sultan-ı Nevruz günü birlik olurlar
Hallâk-ı cihandan ziya olurlar
Himmeti erince Nevruz Sultan'ın.

Pir Sultan'ım eydür, erenler cemde
Akar çeşmim yaşı her dem bu demde
Muhabbet ateşi yanar sinemde
Himmeti erince Nevruz Sultan'ın.

Selçik Haber

18 Mart 2016 Cuma

Şehitler Gününde ÖZDEMİR Ailesine Ziyaret

Şehitler Gününde ÖZDEMİR Ailesine Ziyaret / Selçik Haber

   18 Mart Şehitler Günü dolayısıyla, Sandıklı İlçe protokolü Selçik Köyü' nde Şehit Metin ÖZDEMİR' in ailesini ziyaret ettiler.

   Sandıklı Hükümet Konağı önündeki çelenk koyma ve anma töreninin ardından, Sandıklı kabristanında şehitlerimiz için dualar edildi.

   Törenlerin ardından Sandıklı Kaymakamı Faik ARICAN, Garnizon Komutanı Personel Yüzbaşı Muhittin BİLGİÇ, Sandıklı Belediye Başkanı Mustafa ÇÖL, Şehit ve Gaziler Derneği Sandıklı Şube Başkanı Yusuf AKİN, askeri personel ve beraberindeki ilçe protokolü ile birlikte, Selçik Köyü'nde şehidimiz Metin ÖZDEMİR'in ailesine ziyarette bulundular.

   Şehit Metin ÖZDEMİR'in babası Halil ÖZDEMİR, annesi Rabia ÖZDEMİR ve kardeşi Fadime AYDOĞDU ziyarette ev sahipliği yaptılar.

   Bütün şehitlerimizle birlikte, 8 Haziran 1987 yılında Mardin-Nusaybin'de şehit olan köyümüz şehidi J. Er Metin ÖZDEMİR'i saygıyla anıyoruz...

Şehitler Gününde ÖZDEMİR Ailesine Ziyaret / Selçik Haber

Şehitler Gününde ÖZDEMİR Ailesine Ziyaret / Selçik Haber

Selçik Haber

Selçik Haber Bülteni'ni Okumak İçin Tıklayın...

Selçik Haber Bülteni'ni Okumak İçin Tıklayın...
Selçik Köyü Aylık Haber Bülteni "Selçik Haber" 1 Yaşında!