30 Nisan 2016 Cumartesi

Bizim Deniz'in Kısa Filmi Tecahül-i Arif

Bizim Deniz'in Kısa Filmi Tecahül-i Arif / Görsel: Tecahül-i Arif Filmi Facebook Sayfası

   Bizim Deniz; köyümüzün kütüphanesindeki kitaplıktan tanıyorsunuz, Deniz Özkan'ı...

   Deniz şimdilerde baş rolünü oynadığı kısa filmle gündemde. Kısa metrajlı Tecahül-i Arif filmi, down sendromlu Arif'in hayatından bir kesiti anlatıyor.

   Filmin oyuncuları; Deniz Özkan, Sabriye Kara, Altan Erkekli, Yasemin Conka, Erdem Baş, İlkay Çelik... Filmin senaryosu Hasan Kalender'e ait. Aynı zamanda filmin yönetmenliğini de Hasan Kalender üstlenmiş.

   Bizim Deniz'e ve Tecahül-i Arif filminin tüm sinema emekçilerine başarılar diliyoruz...



Bizim Deniz'in Kısa Filmi Tecahül-i Arif / Görsel: Tecahül-i Arif Filmi Facebook Sayfası


Tecahül-i Arif (Kısa Film) Fragman

Görüntü Yönetmeni: ERCAN ÖZKAN 
Yardımcı Yönetmen: GÜLTEN YALMANBAŞ 
Ses Kayıt: Erdem DOĞAN 
Sanat Yönetmeni: ADİL APAKIN 
Prodüksiyon Tasarımı: ŞENAY MERCAN
Prodüksiyon Koordinatörü: MENDERES ÇOLAK
Senarist&Editör&Yönetmen: HASAN KALENDER

Selçik Haber

29 Nisan 2016 Cuma

10. Geleneksel Sarı Dede'yi Anma ve Kültür Festivali 30 Temmuz 2016 Cumartesi Günü

Selçik Köyü Festivali 30 Temmuz'da...

   10. Geleneksel Sarı Dede'yi Anma ve Kültür Festivali, 30 Temmuz 2016 Cumartesi günü Afyonkarahisar Sandıklı Selçik Köyü'nde gerçekleştirilecek.

   Festivalimizde, Türk Halk Müziği ve Bağlama Sanatçıları; Kutsal EVCİMEN, Tuncay BALCI türkülerini canlarımız için seslendirecekler.

   Selçik Köyü Semah Ekibi ve köyümüzden genç seslerin de yer alacağı etkinliğimizde, semah ekipleri, sürpriz sanatçılar da sahne alacak.

   Saat 17.00' da başlayacak olan etkinliğimizde şiirler, türküler, deyişler ve semahların yanı sıra; canlarımızın geleneksel hale gelen rıza lokmaları ikram edilecektir.

Kutsal EVCİMEN 30 Temmuz'da Selçik Festivali'nde...

   Köylülerimizin ve değerli dostlarımızın maddi, manevi destekleriyle bu günlere gelen festivalimiz, Selçik Köyü Gençliği'nin öncülüğüde, Selçik Köyü Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği tarafından düzenlenecek.

   Gelin canlar bir olalım... Birlik, beraberlik ve dayanışma günümüz olan; Sarı Dede'yi Anma ve Kültür Festivalimizi bu yıl 10. kez, 30 Temmuz 2016 Cumartesi günü Selçik Köyü'nde, dostluk ve dayanışma içerisinde hep birlikte gerçekleştirelim.

Tuncay BALCI 30 Temmuz'da Selçik Festivali'nde...

Sevgi muhabbet kaynar yanan ocağımızda,
Bülbüller şevke gelir gül açar bağımızda,
Hırslar kinler yok olur aşkla meydanımızda,
Arslanlarla ceylanlar dosttur kucağımızda...

Festivalimize katılacak sanatçıların videolarını aşağıdaki bağlantılardan izleyebilirsiniz...




Selçik Haber

26 Nisan 2016 Salı

Kayabelen Festivali 21 Mayıs 2016 Cumartesi Günü

Kayabelen Festivali 21 Mayıs 2016 Cumartesi Günü

   "22. Hamza Şeyh Dede'yi Anma ve Kültür Bahar Bayramı" Kayabelen Folklor Araştırma Derneği (KAFA-DER) tarafından 21 Mayıs 2016 Cumartesi günü, Afyonkarahisar Şuhut Kayabelen Köyü'nde 11:00-19:00 saatleri arasında gerçekleştirilecek.

   T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı'nın da maddi katkılarıyla gerçekleştirilecek olan festivale, Ayfer VARDAR, Tolga SAĞ, Nilüfer SARITAŞ, Kutsal EVCİMEN, Sinan GÜNGÖR gibi Türk Halk Müziği sanatçılarının yanı sıra, sürpriz sanatçılar ve Afyonkarahisar Alevi Kültür Derneği Alanyurt Ali Dede Semah Ekibi, Afyonkarahisar Folklor Kulübü Halk Oyunları Ekibi, Eskişehir Akin Köyü Genç Canlar Semah Ekibi gibi birçok ekip katılacak. Köyün genç seslerine de programda yer verilecek.

   Hünkar Hacı Bektaş Veli'nin "Okunacak en büyük kitap insandır." sözüyle, halka açık ve ücretsiz olarak düzenlenecek festivalde pilav ikramı ve hediyeli açık arttırma yapılacak.

   Kayabelen'liler, bütün canları festival coşkusuna ortak olmaya davet ediyorlar...

Selçik Haber

22 Nisan 2016 Cuma

Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı Kutlu Olsun

Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramınız Kutlu Olsun

23 Nisan, Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramımız kutlu olsun...

Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı Kutlu Olsun
Köyümüzde geçmiş bayram kutlamaları...

Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı Kutlu Olsun
Bugün 23 Nisan, neşe doluyor insan...

Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı Kutlu Olsun
Çocuk, genç, yaşlı demeden köyümüzde bayram neşesi...


Selçik Haber 

20 Nisan 2016 Çarşamba

Türk Kültüründe Ateş ve Ocak Kültü

Türk Kültüründe Ateş ve Ocak Kültü - Satı Kumartaşlıoğlu
   
   Satı KUMARTAŞLIOĞLU'nun "Türk Kültüründe Ateş ve Ocak Kültü" isimli yeni kitabı Kömen yayınlarından çıktı. Satı KUMARTAŞLIOĞLU, Balıkesir Üniversitesi'nin Fen Edebiyat Fakültesi'nde Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü Araştırma Görevlisi olarak çalışıyor.

   Satı KUMARTAŞLIOĞLU, "Türk Kültüründe Ateş ve Ocak Kültü" kitabının alan çalışmaları sırasında köyümüzde de araştırmalarda bulundu. Kitabında köyümüzde edindiği bilgilere sıkça yer vererek görüştüğü kişileri kaynak gösterdi.

   Köyümüzün tanıtımı açısından katkıda bulunduğu ve akademik alanda köyümüze yer verdiği için kendisine teşekkür ediyor, çalışmalarında başarılar diliyoruz.


Selçik Haber


***

Kitap Tanıtımından...

   İnsanın beslenme, ısınma, barınma gibi doğal ihtiyaçlarını gidermek için varlığına ihtiyaç duyulan ateş, görüntüsü, yakıcılığı ve yok ediciliği gibi yönleriyle de insanı korkutan bir mahiyete sahiptir. Ateşe olan ihtiyaç ve ateşten duyulan korku, bu varlığa karşı korkuyla karışık saygıyı oluşturmuş ve kutsiyet kazandırmıştır. Ateşin insan hayatındaki bu rolü, ateşin yandığı yer olan "ocak"ın da etrafında birtakım inanış ve uygulamaların oluşmasına ve ateş gibi "ocak"ın da kült haline gelmesine neden olmuştur. "Ocak", "ateşin yakıldığı yer" olarak ilk ve somut anlamıyla, çoğunlukla ateşi de kapsar şekilde kullanılmakla birlikte, etrafında soyut manalar da şekillenmiştir. "Ocak" dendiğinde hem bir ailenin barındığı "ev, yurt", hem de o ailenin geçmişteki atalarından gelecekteki kuşağına uzanan "soy"u anlaşılmaktadır. Soyla bağlantılı olarak Alevî-Bektaşî kültüründeki "dede ocakları" ile halk hekimliğindeki "ocaklar" da "ocak"ın bu geniş anlam dünyası içerisinde değerlendirilmektedir.

Kitapla ilgili bilgilere ulaşmak için tıklayın...


***

   Aşağıdaki metinde Satı KUMARTAŞLIOĞLU' nun köyümüzünde içinde adının geçtiği bir makalesini okuyabilirsiniz...


   Alevî-Bektaşîlerin Eşiğe Neden Saygıyla Eğildiklerini Açıklayan Efsanede Fatma Ana

   Bu yazıda şimdiye kadar ele alınan efsanelerin oluşumunda halk arasındaki bazı varlık ve nesneler hakkındaki inanışlar etkili olmuştur. Bu başlıkta ele alınacak olan efsane ise Alevî-Bektaşîler arasında yaygın olan inanışlarla birlikte geleneksel uygulamalara bağlı olarak anlatılmaktadır. Bu inanış ve uygulamalar “ocak” ve “eşik” etrafında şekillenmektedir. “Ocak ve eşik” üzerine Türk kültürünün genelinde mevcut bazı inanış ve uygulamaların bir kısmı, bugün Alevî-Bektaşîler arasında hala canlı bir şekilde yaşamaktadır. Eşiğe ve ocağa basmama, ocağa su dökmeme, eşik ve ocağı her zaman temiz tutma, eşiğe ve ocağa saygıyla eğilerek niyaz etme, saçı takdim etme bu inanış ve uygulamalardan bazılarıdır (Bk. Kumartaşlıoğlu 2012: 396-435). Bu inanış ve uygulamaların temelinde bu varlıkların bir hâkim ruha/iyeye sahip oldukları inanışı yatmaktadır (Kumartaşlıoğlu 2012: 106-108). 

   Bir Alevî-Bektaşî köyü olan Afyonkarahisar/Sandıklı’ya bağlı Selçik köyünde, ateş ve ocak etrafında şekillen bu inanış ve uygulamaların sebebini izah eden bir efsane Fatma Ana’ya dayandırılarak anlatılmaktadır. Bu efsaneye göre Hz. Fatma, ikiz bebeklere hamile olduğu bir zamanda kendisini çok zorladığı için düşük yapmıştır. Hz. Fatma’nın düşen çocuklarının biri eşiğe, diğeri ise ocağa gömülmüştür. Bu çocukların isimleri gömüldükleri ocak ve eşiğe isim olmuştur. Selçik köyünde ocak “medet”, eşik ise “mürvet” olarak adlandırılır  (K4). Bu efsanede Fatma Ana, eski Türk kültüründe çok önemli bir yeri olan “eşik” ve “ocak” iyelerinin yerini alarak, mitik varlıkları kendi şahsiyetinde eritmiş, bu anlatı ise mitik bir anlatıdan tarihî ve dinî bir hüviyete bürünmüştür. Anlatı ister mitik, ister tarihî veya dinî bir hüviyette olsun, “ateş” ve “eşik” etrafındaki inanışlar aynen devam etmektedir: Alevî inancında eşiğe basılmaz, ocağa su dökülmez, ocak pis tutulmaz vb.

   Fatma Ana hakkında anlatılan efsaneler, Saim Sakaoğlu’nun R. Rosiere’den aktardığı efsanelerin oluşumu konusunda ortaya atılan “birinin yerine diğerinin geçmesi kaidesi” ya da “adapte olabilme kaidesi” (Sakaoğlu 1980: 7, Sakaoğlu 2009: 21-22) ile açıklanabilir. “Birinin yerine diğerinin geçmesi kaidesi”, “Bir kahramanın hatırası zayıfladıkça onun şerefine yaratılmış olan efsane bu kahramanı terk eder ve daha meşhur birine mal olur”; “Adapte olabilme kaidesi” ise, “Çevre değiştiren her efsane yeni çevrenin sosyal ve etnografik şartlarına kendisini adapte eder” biçiminde açıklanmıştır (Sakaoğlu 1980: 7, Sakaoğlu 2009: 21-22). Fatma Ana da Türk edebiyatının önemli bir parçası olan efsanelere İslâm kültürünün etkisi ve Fatma Ana’nın bu kültür içindeki ağırlığı ile sirayet etmiş ve bu efsanelerle bütünleşmiştir.

(K4) Ali Özdemir, 1948, Afyonkarahisar/Sandıklı/Selçik

Satı KUMARTAŞLIOĞLU
Balıkesir Üniversitesi, Fen Edebiyat Fakültesi, Türk Dili Edebiyatı Bölümü

Selçik Haber Bülteni'ni Okumak İçin Tıklayın...

Selçik Haber Bülteni'ni Okumak İçin Tıklayın...
Selçik Köyü Aylık Haber Bülteni "Selçik Haber" 1 Yaşında!