Matem etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Matem etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

6 Temmuz 2024 Cumartesi

Matemlerimiz ve Oruçlarımız Kabul Olsun

Matemlerimiz ve Oruçlarımız Kabul Olsun / Selçik Haber

    Kerbela'da şehit olan İmam Hüseyin ve 72 şüheda aşkına tutulan matemler ve oruçlar, pişirilen aşlar, yedirilen lokmalar Şah Hüseyin dergâhında kabul olsun. Hizmetleriniz On İki İmam dergâhına yazılsın.

    Bu yıl Şah Hüseyin ve Kerbela Şehitleri aşkına tutulacak olan oruçlarımız 5 Temmuz tarihinde başlayıp, 16 Temmuz tarihinde bitecektir. 16 Temmuz tarihinden itibaren aşureler kaynatılmaya başlanacaktır.

    Muharrem ayının başlamasıyla, Alevi toplumunda yas ve matem söz konusu olur. 12 günlük “matem” orucu, Kerbela’da İmam Hüseyin ile birlikte şehit edilen 73 can içindir. İmam Hüseyin’in 10 Muharrem ayı içerisinde şehit edilmesinden dolayı, onun sevgisini taşıyan ve yolun piri olarak gören Alevi toplumu, bu ayda mateme bürünür. Kerbela katliamında İmam Zeynel Abidin’in sağ olarak kurtulup Ehli-Beyt soyunun devamına vesile olmasının, On İki İmamların kutsallığıyla birleştirilerek 3 gün Masum-u Pak aşkına da oruç tutulur.

    Alevilik inancında oruç anlayışının zora dayalı olması söz konusu değildir. Aile, komşu ve toplumsal yaşama karşı herhangi bir zorluk olmamalı. Bu konuda gönül rızalığına ve samimiyete dayalı olmasına özenle dikkat edilir. 12 günlük “Matem” orucunda insan nefsini ıslah etmesi, kendisi tokken aç ve susuz (Kerbela’da 73 Şehid-i Şühedanın aç ve susuz kalması gibi...) olanın halinden anlaması, inandığı tanrısal varlıkla kendisi arasında bağ kurup vicdani muhasebe yapması maksadıyla, arınarak oruç tutar. Tüm bunlar Hz. Hüseyin’in sevgisi ve mertliği ile Yezide karşı boyun eğmemesiyle birleştirilip mateme girilir.

    Matem Farsça'dan gelen bir kelimedir. Türkçe'de anlamı: "Çok sevilen değerli bir varlığı veya yakını kaybedildiğinde bu insanın günlük yaşamını etkiler; insanlar kederlenir, üzülür ağlar ve uzun bir zaman üstünden atamaz, eğlenemez, gülemez, neşelenmek istemez, hep günlerini üzüntü ile geçirdiği zaman dilimine, Yas veya matem tutmak" demektir.

    Hz. Muhammed'in ölümünden 48 sene sonra, bütün peygamberlerin kutsal kabul ettikleri, oruç tuttukları Hicri 10 Muharrem 61 Cuma günü (Miladi 10 Ekim 680 tarihinde), Kerbela denen Fırat Nehri'nin kenarında, kurda kuşa sebil olan Fırat suyunu, Hz. Muhammed'in torunlarına, Ehl-i Beyt'ten de tek kalan Hz. Hüseyin'ine, aile efradına ve onun yandaşlarına vermediler.

Matemlerimiz ve Oruçlarımız Kabul Olsun / Selçik Haber

    Alevi İnancında Matem ”yaslı olma” durumu olarak algılandığı için gelenek, görenek ve inançlarımıza saygılı olmak üzere:

    • Her türlü eğlence, zevk ve keyf verici davranışlardan mümkün oldukça uzak durulur ve sakınılır. Örneğin: düğün, nişan, sünnet gibi...

    • Alkol ve benzer keyif verici maddelerden kaçınılır.

    • Çeşitli çevrelerden, eğlenceler için yapılan davetlere kesin olarak katılmamak ve nedenlerini de böylesi davetleri yapanlara mutlaka açıkça anlatıp hatırlatmak gerekir.

    • Yüzme, piknik gibi eğlence yerlerinde, et ve etli yiyeceklerin tüketileceği ortam ve davranıştan uzak durulur.

    • Aşırı ve gereksiz süslenmelerden, gösteriş ve her türlü lüks özentilerden kaçınılır. • Muharrem süresince her türlü taşkınlık, müsrif (yersiz-gereksiz...) harcama ve aşırı nefsi davranışlar gibi eğilimlere karşı daha dikkatli olunur.

    • Çevremizde daha uysal, dostane yaklaşımlar sergilenerek, asık suratlı ve sinirli davranışlardan kaçınılır.

    • Dargınlıklar ve kırgınlıklar varsa barışılır, hoşgörü ve sevecen olunur!. Oruç açmak için güneşin batması dikkate alınır. Bunun dışında saatle, dakikayla oruç açmak veya sahura kalkılması hakkındaki dayatmalar gerçekçi değildir.

Kaynak: http://karacaahmet.org.tr/


27 Temmuz 2023 Perşembe

Şah Hüseyin ve Kerbela Şehitlerimizi Anıyoruz

Şah Hüseyin ve Kerbela Şehitlerimizi Anıyoruz / Selçik Haber

    İmam Hüseyin’i anmak ! Hakkı, hakikati anmaktır.

Bakıp çar köşeye seyran eyleyen
Yaraların bende İmam Hüseyin
Hak için kendini kurban eyleyen
Yaraların bende İmam Hüseyin

    Kerbela’yı anmak, zulme karşı Hakkın bayrağını göndere çekmektir.

    Kerbela tarihte bir kırılma noktası olmuştur. Kerbela, iyi ile kötünün, zalim ile mazlumun, Hakkın ve batıl olanın hesaplaşmasıdır. İmam Hüseyin, Hakkı, hukuku, Mazlumu, insani olanı temsil etmektedir. Yezit ise barbarlığı, vahşeti, karanlığı temsil etmektedir. Yezidin bütün tekliflerini reddeden İmam Hüseyin ’’ Yezit gibi bir fasıka boyun eğmeyeceğim’’ ‘’Kesilmiş Başım bile Yezide biat etmeyecektir’’ diyerek tarihe not düşmüştür. Bu duruş Kerbela'dan günümüze kadar yezit zihniyeti karşısında ezilen, horlanan, katledilen mazlumların yoluna ışık, ellerinde biat etmemenin bayrağı olarak dalgalanmıştır.

    Kerbela, İslam tarihinde de bir dönüm noktası olmuş, saflar netleşmiş, renkler belirlenmiş, ayrışmanın temeli derin çizgilerle belirlenmiştir. Muaviye ve oğlu Yezit tarafından yapılanların bir zihniyet meselesi olduğunu şehitler şahı ‘’Müslümanlar, Yezit gibi bir hükümdara düçar olduğunda artık İslam'la vedalaşmak gerekir’’ şeklinde açıkça dile getirmiştir. Bu söz bir dönemin, bir dönüm noktasının mihenk taşıdır.

    Kerbela'yı anmak sadece matem süresince olmamalı. Elbette ki bu günlerde yoğunluk var ve olmalıdır da… Kerbela davası mazlum ile zalimin mücadelesidir. İnsanlık var olduğu müddetçe olacaktır. Bu mücadele, Kerbela olayını yaratan zihniyet ve o zihniyetin günümüzdeki mirasçılarının saltanatları uğruna halklar üzerindeki baskı ve kendilerine biat etmeyenlere karşı uyguladıkları insanlık dışı zorbalıkları yeryüzünden silininceye kadar devam edecektir.. Amaç Geçmişte olanları hatırlamak, onlardan dersler çıkarmak ve gelecekte olacaklara engel olmak ve Hakça bir düzen sağlamaktır.

    Alevi inancı sevgidir, haktır, hukuktur. kardeşçe bir arada yaşamanın, zulmün, baskının olmadığı bir dünya özlemidir. İmam Hüseyin’i anmak bu özlemi yaşatmaktır. Hakkı, hakikati anmaktır Haksızlığa boyun eğmemek ve her türden ihanete, bölüp parçalamaya, yok etmeye ve biatcılığa, İnancımıza, değerlerimize, kutsallarımıza cephe açmış iç ve dış mihraklara karşı Hüseyni duruşu sergilemekle eş anlamlıdır.

    Hakkın rızası için tuttuğunuz oruçlar, Kerbela şehitleri için yaşadığınız mateminiz ulu divanda ve İmam Hüseyin’in dergahında kabul olsun.

Kaynak: AABF İnanç Kurulu

Şah Hüseyin ve Kerbela Şehitlerimizi Anıyoruz / Selçik Haber


19 Temmuz 2023 Çarşamba

Matemleriniz ve Oruçlarınız Kabul Olsun

Matemleriniz ve Oruçlarınız Kabul Olsun / Selçik Haber

     Kerbela'da şehit olan İmam Hüseyin ve 72 şüheda aşkına tutulan matemler ve oruçlar, pişirilen aşlar, yedirilen lokmalar Şah Hüseyin dergâhında kabul olsun. Hizmetleriniz On İki İmam dergâhına yazılsın...

    Bu yıl Şah Hüseyin ve Kerbela Şehitleri aşkına tutulacak olan oruçlarımız 19 Temmuz tarihinde başlayıp, 30 Temmuz tarihinde bitecektir. 31 Temmuz tarihinden itibaren aşureler kaynatılmaya başlanacaktır.

    Muharrem ayının başlamasıyla, Alevi toplumunda yas ve matem söz konusu olur. 12 günlük “matem” orucu, Kerbela’da İmam Hüseyin ile birlikte şehit edilen 73 can içindir. İmam Hüseyin’in 10 Muharrem ayı içerisinde şehit edilmesinden dolayı, onun sevgisini taşıyan ve yolun piri olarak gören Alevi toplumu, bu ayda mateme bürünür. Kerbela katliamında İmam Zeynel Abidin’in sağ olarak kurtulup Ehli-Beyt soyunun devamına vesile olmasının, On İki İmamların kutsallığıyla birleştirilerek 3 gün Masum-u Pak aşkına da oruç tutulur.

    Alevilik inancında oruç anlayışının zora dayalı olması söz konusu değildir. Aile, komşu ve toplumsal yaşama karşı herhangi bir zorluk olmamalı. Bu konuda gönül rızalığına ve samimiyete dayalı olmasına özenle dikkat edilir. 12 günlük “Matem” orucunda insan nefsini ıslah etmesi, kendisi tokken aç ve susuz (Kerbela’da 73 Şehid-i Şühedanın aç ve susuz kalması gibi...) olanın halinden anlaması, inandığı tanrısal varlıkla kendisi arasında bağ kurup vicdani muhasebe yapması maksadıyla, arınarak oruç tutar. Tüm bunlar Hz. Hüseyin’in sevgisi ve mertliği ile Yezide karşı boyun eğmemesiyle birleştirilip mateme girilir.

    Matem Farsça'dan gelen bir kelimedir. Türkçe'de anlamı: "Çok sevilen değerli bir varlığı veya yakını kaybedildiğinde bu insanın günlük yaşamını etkiler; insanlar kederlenir, üzülür ağlar ve uzun bir zaman üstünden atamaz, eğlenemez, gülemez, neşelenmek istemez, hep günlerini üzüntü ile geçirdiği zaman dilimine, Yas veya matem tutmak" demektir.

    Hz. Muhammed'in ölümünden 48 sene sonra, bütün peygamberlerin kutsal kabul ettikleri, oruç tuttukları Hicri 10 Muharrem 61 Cuma günü (Miladi 10 Ekim 680 tarihinde), Kerbela denen Fırat Nehri'nin kenarında, kurda kuşa sebil olan Fırat suyunu, Hz. Muhammed'in torunlarına, Ehl-i Beyt'ten de tek kalan Hz. Hüseyin'ine, aile efradına ve onun yandaşlarına vermediler.

Matemleriniz ve Oruçlarınız Kabul Olsun / Selçik Haber

    Alevi İnancında Matem ”yaslı olma” durumu olarak algılandığı için gelenek, görenek ve inançlarımıza saygılı olmak üzere:

    • Her türlü eğlence, zevk ve keyf verici davranışlardan mümkün oldukça uzak durulur ve sakınılır. Örneğin: düğün, nişan, sünnet gibi...

    • Alkol ve benzer keyif verici maddelerden kaçınılır.

    • Çeşitli çevrelerden, eğlenceler için yapılan davetlere kesin olarak katılmamak ve nedenlerini de böylesi davetleri yapanlara mutlaka açıkça anlatıp hatırlatmak gerekir.

    • Yüzme, piknik gibi eğlence yerlerinde, et ve etli yiyeceklerin tüketileceği ortam ve davranıştan uzak durulur.

    • Aşırı ve gereksiz süslenmelerden, gösteriş ve her türlü lüks özentilerden kaçınılır.

    • Muharrem süresince her türlü taşkınlık, müsrif (yersiz-gereksiz...) harcama ve aşırı nefsi davranışlar gibi eğilimlere karşı daha dikkatli olunur.

    • Çevremizde daha uysal, dostane yaklaşımlar sergilenerek, asık suratlı ve sinirli davranışlardan kaçınılır.

    • Dargınlıklar ve kırgınlıklar varsa barışılır, hoşgörü ve sevecen olunur!. Oruç açmak için güneşin batması dikkate alınır. Bunun dışında saatle, dakikayla oruç açmak veya sahura kalkılması hakkındaki dayatmalar gerçekçi değildir.

Kaynak: http://karacaahmet.org.tr/


1 Ağustos 2022 Pazartesi

Muharrem Orucu ve Kerbela Matemi

Muharrem Orucu ve Kerbela Matemi / Selçik Haber

    Kerbela'da şehit olan İmam Hüseyin ve 72 şüheda aşkına matemin tutulduğu Muharrem Ayı; yöremizde diğer bölgelerden farklı olarak iki gün önce başlar. 1 Muharrem'den iki gün önce oruca niyet edilerek, 10 Muharrem olan Aşure günü on iki günlük matem orucu tamamlanır.

    Tutulan matemler ve oruçlar, pişirilen aşlar, yedirilen lokmalar Şah Hüseyin dergâhında kabul olsun. Hizmetleriniz On İki İmam dergâhına yazılsın...

Muharrem Orucu ve Kerbela Matemi / Selçik Haber

    Muharrem ayının başlamasıyla, Alevi toplumunda yas ve matem söz konusu olur. 12 günlük yas-ı “Matem” orucu, Kerbela’da İmam Hüseyin ile birlikte şehit edilen 73 can içindir. İmam Hüseyin’in 10 Muharrem ayı içerisinde şehit edilmesinden dolayı, onun sevgisini taşıyan ve yolun piri olarak gören Alevi toplumu, bu ayda yas-ı “Matem”e bürünür; Kerbela katliamında İmam Zeynel Abidin’in sağ olarak kurtulup Ehli-Beyt soyunun devamına vesile olmasının, on iki İmamların kutsallığıyla birleştirilerek 3 gün Masum-u Pak aşkına da oruç tutulur.

    Alevilik inancında oruç anlayışının zora dayalı olması söz konusu değildir. Aile, komşu ve toplumsal yaşama karşı herhangi bir zorluk olmamalı. Bu konuda gönül rızalığına ve samimiyete dayalı olmasına özenle dikkat edilir. 12 günlük yas-ı “Matem” orucunda insan nefsini ıslah etmesi, kendisi tokken aç ve susuz (Kerbela’da 73 Şehid-i Şühedanın aç ve susuz kalması gibi...) olanın halinden anlaması, inandığı tanrısal varlıkla kendisi arasında bağ kurup vicdani muhasebe yapması maksadıyla, arınarak oruç tutar. Tüm bunlar Hz. Hüseyin’in sevgisi ve mertliği ile Yezide karşı boyun eğmemesiyle birleştirilip yas-ı “Matem”e girilir.

    Matem Farsça'dan gelen bir kelimedir. Türkçe'de anlamı: "Çok sevilen değerli bir varlığı veya yakını kaybedildiğinde bu insanın günlük yaşamını etkiler; insanlar kederlenir, üzülür ağlar ve uzun bir zaman üstünden atamaz, eğlenemez, gülemez, neşelenmek istemez, hep günlerini üzüntü ile geçirdiği zaman dilimine, Yas veya matem tutmak" demektir.

    Hz. Muhammed'in ölümünden 48 sene sonra, bütün peygamberlerin kutsal kabul ettikleri, oruç tuttukları Hicri 10 Muharrem 61 Cuma günü (Miladi 10 Ekim 680 tarihinde), Kerbela denen Fırat Nehri'nin kenarında, kurda kuşa sebil olan Fırat suyunu, Hz. Muhammed'in torunlarına, Ehl-i Beyt'ten de tek kalan Hz. Hüseyin'ine, aile efradına ve onun yandaşlarına vermediler.

    Alevi İnancında Matem ”yaslı olma” durumu olarak algılandığı için gelenek, görenek ve inançlarımıza saygılı olmak üzere:

• Her türlü eğlence, zevk ve keyf verici davranışlardan mümkün oldukça uzak durulur ve sakınılır!... Örneğin: düğün, nişan, sünnet doğum günü gibi

• Alkol ve benzer keyif verici maddelerden kaçınılır...

• Çeşitli çevrelerden, eğlenceler için yapılan davetlere kesin olarak katılmamak ve nedenlerini de böylesi davetleri yapanlara mutlaka açıkça anlatıp hatırlatmak gerekir!..

• Yüzme, piknik gibi eğlence yerlerinde, et ve etli yiyeceklerin tüketileceği ortam ve davranıştan uzak durulur!..

• Aşırı ve gereksiz süslenmelerden, gösteriş ve her türlü lüks özentilerden kaçınılır!..

• Muharrem süresince her türlü taşkınlık, müsrif (yersiz-gereksiz...) harcama ve aşırı nefsi davranışlar gibi eğilimlere karşı daha dikkatli olunur!..

• Çevremizde daha uysal, dostane yaklaşımlar sergilenerek, asık suratlı ve sinirli davranışlardan kaçınılır!..

• Dargınlıklar ve kırgınlıklar varsa barışılır, hoşgörü ve sevecen olunur!. Oruç açmak için güneşin batması dikkate alınır. Bunun dışında saatle, dakikayla oruç açmak veya sahura kalkılması hakkındaki dayatmalar gerçekçi değildir.

Kaynak: http://karacaahmet.org.tr/


27 Ağustos 2019 Salı

Muharrem Matemimiz Başlıyor

Muharrem Matemimiz Başlıyor / Selçik Haber

   Kerbela'da şehit olan İmam Hüseyin ve 72 şüheda aşkına matemin tutulduğu Muharrem Ayı; yöremizde diğer bölgelerden farklı olarak iki gün önce başlar.
1 Muharrem'den iki gün önce oruca niyet edilerek, 10 Muharrem olan Aşure günü on iki günlük matem orucu tamamlanır.

   28 Ağustos 2019 Çarşamba günü başlanacak olan Muharrem orucu, 9 Eylül 2019 Pazartesi, Aşure gününde aşurelerin kaynatılmaya başlanmasıyla tamamlanacak.

   Tutulan matemler ve oruçlar, pişirilen aşlar, yedirilen lokmalar Şah Hüseyin dergâhında kabul olsun. Hizmetleriniz Oniki İmam dergâhına yazılsın...

Selçik Haber


   YAS-I MATEM MUHARREM AYI

   Muharrem ayının başlamasıyla, Alevi toplumunda yas ve matem söz konusu olur.

12 günlük yas-ı “Matem” orucu, Kerbela’da İmam Hüseyin ile birlikte şehit edilen 73 can içindir. İmam Hüseyin’in 10 Muharrem ayı içerisinde şehit edilmesinden dolayı, onun sevgisini taşıyan ve yolun piri olarak gören Alevi toplumu, bu ayda yas-ı “Matem”e bürünür; Kerbela katliamında İmam Zeynel Abidin’in sağ olarak kurtulup Ehli-Beyt soyunun devamına vesile olmasının, on iki İmamların kutsallığıyla birleştirilerek 3 gün Masum-u Pak aşkına da oruç tutulur. 

   Alevilik inancında oruç anlayışının zora dayalı olması söz konusu değildir. Aile, komşu ve toplumsal yaşama karşı herhangi bir zorluk olmamalı. Bu konuda gönül rızalığına ve samimiyete dayalı olmasına özenle dikkat edilir. 12 günlük yas-ı “Matem” orucunda insan nefsini ıslah etmesi, kendisi tokken aç ve susuz (Kerbela’da 73 Şehid-i Şühedanın aç ve susuz kalması gibi...) olanın halinden anlaması, inandığı tanrısal varlıkla kendisi arasında bağ kurup vicdani muhasebe yapması maksadıyla, arınarak oruç tutar. Tüm bunlar Hz. Hüseyin’in sevgisi ve mertliği ile Yezide karşı boyun eğmemesiyle birleştirilip yas-ı “Matem”e girilir.


Aşure ayında matem orucu

Onları tutana sevap yazılır
Kerbela'da Yatan imam Hüseyin
Engür olmuş Hak ceminde ezilir.

Birini tutan hakk' ın yeter

İkisini tutan günahın atar
Üçünü tutanlar cennette yatar
Engür olmuş hak ceminde ezilir.

Dördünü tutana veli dediler

Beşini tutana ulu dediler
Altısını tutana dolu dediler
Engür olmuş hak ceminde ezilir.

Yedisin tutan havada uçar

Sekizin tutan hülleler biçer
Dokuzun tutan cennetin açar
Engür olmuş hak ceminde ezilir

Pir Sultan Abdal' ım onunda zahmet

On birini tutana indı r'ahmet
On iki tutana nasiptir cennet
Engür olmuş hak ceminde ezilir.

Pir Sultan Abdal



MATEM

   Matem Farsça'dan gelen bir kelimedir. Türkçe'de anlamı: "Çok sevilen değerli bir varlığı veya yakını kaybedildiğinde bu insanın günlük yaşamını etkiler; insanlar kederlenir, üzülür ağlar ve uzun bir zaman üstünden atamaz, eğlenemez, gülemez, neşelenmek istemez, hep günlerini üzüntü ile geçirdiği zaman dilimine, Yas veya matem tutmak" demektir.


   Hz. Muhammed'in ölümünden 48 sene sonra, bütün peygamberlerin kutsal kabul ettikleri, oruç tuttukları Hicri 10 Muharrem 61 Cuma günü (Miladi 10 Ekim 680 tarihinde), Kerbela denen Fırat Nehri'nin kenarında, kurda kuşa sebil olan Fırat suyunu, Hz. Muhammed'in torunlarına, Ehl-i Beyt'ten de tek kalan Hz. Hüseyin'ine, aile efradına ve onun yandaşlarına vermediler.



MATEM'DE NELER YAPMAMALIYIZ

   Alevi İnancında Matem ”yaslı olma” durumu olarak algılandığı için gelenek, görenek ve inançlarımıza saygılı olmak üzere:


• Her türlü eğlence, zevk ve keyf verici davranışlardan mümkün oldukça uzak durulur ve sakınılır!... Örneğin: düğün, nişan, sünnet doğum günü gibi


• Alkol ve benzer keyif verici maddelerden kaçınılır... 


• Çeşitli çevrelerden, eğlenceler için yapılan davetlere kesin olarak katılmamak ve nedenlerini de böylesi davetleri yapanlara mutlaka açıkça anlatıp hatırlatmak gerekir!..


• Yüzme, piknik gibi eğlence yerlerinde, et ve etli yiyeceklerin tüketileceği ortam ve davranıştan uzak durulur!..


• Aşırı ve gereksiz süslenmelerden, gösteriş ve her türlü lüks özentilerden kaçınılır!..


• Muharrem süresince her türlü taşkınlık, müsrif (yersiz-gereksiz...) harcama ve aşırı nefsi davranışlar gibi eğilimlere karşı daha dikkatli olunur!..


• Çevremizde daha uysal, dostane yaklaşımlar sergilenerek, asık suratlı ve sinirli davranışlardan kaçınılır!..


• Dargınlıklar ve kırgınlıklar varsa barışılır, hoşgörü ve sevecen olunur!. Oruç açmak için güneşin batması dikkate alınır. Bunun dışında saatle, dakikayla oruç açmak veya sahura kalkılması hakkındaki dayatmalar gerçekçi değildir.


Kaynak: http://karacaahmet.org.tr/




Muharrem Ayı ve Matem Orucu Başlıyor

Muharrem Ayı ve Matem Orucu Başlıyor / Selçik Haber

   Muharrem ayı, bütün Aleviler için yas ayıdır. Aleviler, Muharrem ayında kimi yerlerde 10, kimi yerlerde de 12 gün oruç tutarlar. 10 Ekim 680’de Kerbela’da Yezit tarafından öldürülen İmam Hüseyin ve 71 kişi için tutulan oruç aslında bir yas ibadetidir ve İmam Hüseyin şahsında bütün mazlumlara adanır. Aleviler, Hz. Ali ile Muaviye arasında, sonra onların oğulları olan İmam Hüseyin ile Yezid arasındaki mücadeleye basit bir “iktidar kavgası” olarak bakmazlar.

   Aleviler için bu mücadele asıl olarak mazlum ile zalimin mücadelesi olduğu gibi, özgürlükle esaretin ayrışmasını da simgeler. Çünkü İmam Hüseyin, haksızlığa tavır almış, canı pahasına Yezid’e biat etmemiştir. Bundan dolayı da, Aleviler için, Hz. Ali ve oğlu İmam Hüseyin mazlumluğun, direnişin ve adaletin, Muaviye ve oğlu Yezid ise zalimliğin sembolleridir. Bilimsel olarak ele alındığında bu oruç insanlığın en kadim matemlerinden biridir. Kökeni Sümer efsanelerine Anadolu’daki Ana tanrıça tapınımlarına kadar da ulaşmaktadır…


   Bu yıl Kerbela Matemi 31 Ağustos Cumartesi başlayıp, 11 Eylül Çarşamba bitecektir…



Muharrem Ayı ve Matem Orucu Başlıyor / Selçik Haber

Muharrem Orucu Niçin Tutulur?

   Anadolu Alevi-Bektaşileri 10 Muharrem’i bir matem günü olarak değerlendirirler. Çünkü Hz. Hüseyin 10 Muharrem 680’de Yezit orduları tarafından Kerbela’da önce susuz bırakılıp daha sonra da başı kesilmek sureti ile şehit edilmiştir. Bundan dolayı Muharrem ayının ilk 12 günü yas-ı matem günleridir. On iki gün boyunca oruçla yas tutan Aleviler, böylece Hüseyin’in Kerbela’daki direncini anarken, Yezit’in Hüseyin’e ve ailesine yaptığı vahşeti lanetlerler.


   Muharrem’in başlangıcı takvimlerde belirtilmekle beraber, geleneksel olarak Muharrem’e Kurban bayramının son gününden 17 gün sayarak başlanır.


   “10 Muharrem – Aşura” diye de anılan bu gün, Muharrem ayının onuncu günü demektir. Nitekim “Aşur” Arap dilinde on, onuncu demektir; bu deyim, bu söyleniş buradan gelir. Kısaca “Âşûrâ”, “Onuncu gün” demektir.


   Muharremin onuncu gününde, Emevi tahtına babası Muaviye’den sonra gecen Halife Yezit (Yani 6. Halife) iktidarının önünde bir engel olarak gördüğü Hz. Muhammed’in torunu, İmam Ali ile Fatıma’nın oğlu İmam Hüseyin’in başını 18 Ekim 680 tarihinde Kerbela’da kestirmiş, arkasından da İmam Hüseyin’in başını bir sancağa takarak Kerbela’dan Şam’a götürüp Şam sokaklarında Hüseyin’in kellesiyle top oynar gibi oynayıp eğlenmişlerdir.


   Halife Yezidin önderliğindeki Emeviler bunu (Hz. Hüseyin’in başının kesilmesini) bir zafer olarak görüp, o günü (Âsurâ gününü) bayram günü diye ilan ederek bu günü her yıl bayram diye kutlamışlardır. İşte bu vahşetin yaşandığı gün, Muharrem ayının onuncu günüymüş; “on muharrem yani âşûrâ” tabiri oradan kalmıştır.


   İsa’nın Doğumundan 680 yıl sonra 18 Ekim’de yaşanmış bu vahşetin yasının tutulduğu tarihin her yıl değişmesi Arapların kullandığı ay takviminden kaynaklanır. Hicri veya Kameri de denilen bu ay takviminde bir yıl 354 gün olduğundan dolayı Muharrem ayı her yıl 11 gün önce gelir; “Âşûrâ – On Muharrem günü”de bu yüzden her yılın değişik zaman dilimlerinde gelir.



Kaynak: http://sahkulu.org/




13 Eylül 2018 Perşembe

Şah Hüseyin ve Kerbela Şehitlerimizi Anıyoruz

Şah Hüseyin ve Kerbela Şehitlerimizi Anıyoruz / Selçik Haber

   İmam Hüseyin’i anmak ! Hakkı, hakikati anmaktır.

Bakıp çar köşeye seyran eyleyen
Yaraların bende İmam Hüseyin
Hak için kendini kurban eyleyen
Yaraların bende İmam Hüseyin

   Kerbela’yı anmak, zulme karşı Hakkın bayrağını göndere çekmektir.

   Kerbela tarihte bir kırılma noktası olmuştur. Kerbela, iyi ile kötünün, zalim ile mazlumun, Hakkın ve batıl olanın hesaplaşmasıdır. İmam Hüseyin, Hakkı, hukuku, Mazlumu, insani olanı temsil etmektedir. Yezit ise barbarlığı, vahşeti, karanlığı temsil etmektedir. Yezidin bütün tekliflerini reddeden İmam Hüseyin ’’ yezit gibi bir fasıka boyun eğmeyeceğim’’ ‘’Kesilmiş Başım bile Yezide biat etmeyecektir’’ diyerek tarihe not düşmüştür. Bu duruş Kerbela'dan günümüze kadar yezit zihniyeti karşısında ezilen, horlanan, katledilen mazlumların yoluna ışık, ellerinde biat etmemenin bayrağı olarak dalgalanmıştır.

   Kerbela, İslam tarihinde de bir dönüm noktası olmuş, saflar netleşmiş, renkler belirlenmiş, ayrışmanın temeli derin çizgilerle belirlenmiştir. Muaviye ve oğlu Yezit tarafından yapılanların bir zihniyet meselesi olduğunu şehitler şahı ‘’Müslümanlar, Yezit gibi bir hükümdara düçar olduğunda artık İslam'la vedalaşmak gerekir’’ şeklinde açıkça dile getirmiştir. Bu söz bir dönemin, bir dönüm noktasının mihenk taşıdır.

   Kerbela'yı anmak sadece matem süresince olmamalı. Elbetteki bu günlerde yoğunluk var ve olmalıdır da… Kerbela davası mazlum ile zalimin mücadelesidir. İnsanlık var olduğu müddetçe olacaktır. Bu mücadele, Kerbela olayını yaratan zihniyet ve o zihniyetin günümüzdeki mirasçılarının saltanatları uğruna halklar üzerindeki baskı ve kendilerine biat etmeyenlere karşı uyguladıkları insanlık dışı zorbalıkları yeryüzünden silininceye kadar devam edecektir.. Amaç Geçmişte olanları hatırlamak, onlardan dersler çıkarmak ve gelecekte olacaklara engel olmak ve Hakça bir düzen sağlamaktır.

   Alevi inancı sevgidir, haktır, hukuktur. kardeşçe bir arada yaşamanın, zulmün, baskının olmadığı bir dünya özlemidir. İmam Hüseyin’i anmak bu özlemi yaşatmaktır. Hakkı, hakikatı anmaktır Haksızlığa boyun eğmemek ve her türden ihanete, bölüp parçalamaya, yok etmeye ve biatçılığa, İnancımıza, değerlerimize, kutsallarımıza cephe açmış iç ve dış mihraklara karşı Hüseyni duruşu sergilemekle eş anlamlıdır…

   Matem orucu gün batmak üzereyken açılır. Canlarımız bulundukları yöreye göre gün batımını dikkate almalıdırlar. Takriben 19.15 — 19.30 arası.

   Hakkın rızası için tuttuğunuz oruçlar ulu divanda ve Kerbela şehitleri için yaşadığınız mateminiz İmam Hüseyin’in dergahında kabul olsun..

AABF İnanç Kurulu
http://www.aabf-inanc-kurumu.com/aabf-inanc-kurulu-matem-mesaji-2018/


7 Eylül 2018 Cuma

Muharrem Ayı ve Matem Orucu Başlıyor

Muharrem Ayı ve Matem Orucu Başlıyor / Selçik Haber

   Muharrem ayı, bütün Aleviler için yas ayıdır. Aleviler, Muharrem ayında kimi yerlerde 10, kimi yerlerde de 12 gün oruç tutarlar. 10 Ekim 680’de Kerbela’da Yezit tarafından öldürülen İmam Hüseyin ve 71 kişi için tutulan oruç aslında bir yas ibadetidir ve İmam Hüseyin şahsında bütün mazlumlara adanır. Aleviler, Hz. Ali ile Muaviye arasında, sonra onların oğulları olan İmam Hüseyin ile Yezid arasındaki mücadeleye basit bir “iktidar kavgası” olarak bakmazlar.

   Aleviler için bu mücadele asıl olarak mazlum ile zalimin mücadelesi olduğu gibi, özgürlükle esaretin ayrışmasını da simgeler. Çünkü İmam Hüseyin, haksızlığa tavır almış, canı pahasına Yezit’e biat etmemiştir. Bundan dolayı da, Aleviler için, Hz. Ali ve oğlu İmam Hüseyin mazlumluğun, direnişin ve adaletin, Muaviye ve oğlu Yezid ise zalimliğin sembolleridir. Bilimsel olarak ele alındığında bu oruç insanlığın en kadim matemlerinden biridir. Kökeni Sümer efsanelerine Anadolu’daki Ana tanrıça tapınımlarına kadar da ulaşmaktadır…

   Bu yıl Kerbela Matemi 11 Eylül Salı başlayıp, 22 Eylül Cumartesi bitecektir…

Muharrem Ayı ve Matem Orucu Başlıyor / Selçik Haber

Muharrem Orucu Niçin Tutulur?

   Anadolu Alevi-Bektaşileri 10 Muharrem’i bir matem günü olarak değerlendirirler. Çünkü Hz. Hüseyin 10 Muharrem 680’de Yezit orduları tarafından Kerbela’da önce susuz bırakılıp daha sonra da başı kesilmek sureti ile şehit edilmiştir. Bundan dolayı Muharrem ayının ilk 12 günü yas-ı matem günleridir. On iki gün boyunca oruçla yas tutan Aleviler, böylece Hüseyin’in Kerbela’daki direncini anarken, Yezit’in Hüseyin’e ve ailesine yaptığı vahşeti lanetlerler.

   Muharrem’in başlangıcı takvimlerde belirtilmekle beraber, geleneksel olarak Muharrem’e Kurban bayramının son gününden 17 gün sayarak başlanır.

   “10 Muharrem – Aşura” diye de anılan bu gün, Muharrem ayının onuncu günü demektir. Nitekim “Aşur” Arap dilinde on, onuncu demektir; bu deyim, bu söyleniş buradan gelir. Kısaca “Âşûrâ”, “Onuncu gün” demektir.

   Muharremin onuncu gününde, Emevi tahtına babası Muaviye’den sonra gecen Halife Yezit (Yani 6. Halife) iktidarının önünde bir engel olarak gördüğü Hz. Muhammed’in torunu, İmam Ali ile Fatima’nın oğlu İmam Hüseyin’in başını 18 Ekim 680 tarihinde Kerbela’da kestirmiş, arkasından da İmam Hüseyin’in başını bir sancağa takarak Kerbela’dan Şam’a götürüp Şam sokaklarında Hüseyin’in kellesiyle top oynar gibi oynayıp eğlenmişlerdir.

   Halife Yezidin önderliğindeki Emeviler bunu (Hz. Hüseyin’in başının kesilmesini) bir zafer olarak görüp, o günü (Âsurâ gününü) bayram günü diye ilan ederek bu günü her yıl bayram diye kutlamışlardır. İşte bu vahşetin yaşandığı gün, Muharrem ayının onuncu günüymüş; “on muharrem yani âşûrâ” tabiri oradan kalmıştır.

   İsa’nın Doğumundan 680 yıl sonra 18 Ekim’de yaşanmış bu vahşetin yasının tutulduğu tarihin her yıl değişmesi Arapların kullandığı ay takviminden kaynaklanır. Hicri veya Kameri de denilen bu ay takviminde bir yıl 354 gün olduğundan dolayı Muharrem ayı her yıl 11 gün önce gelir; “Âşûrâ – On Muharrem günü”de bu yüzden her yılın değişik zaman dilimlerinde gelir.

Kaynak: http://sahkulu.org/

Muharrem Ayı ve Matem Orucu Başlıyor / Selçik Haber


16 Eylül 2017 Cumartesi

Yas-ı Matem 21 Eylül’de Başlıyor

Yas-ı Matem 21 Eylül’de Başlıyor / Selçik Haber

Yas-ı Matem 21 Eylül’de Başlıyor

Muharrem ayı, bütün Aleviler için yas ayıdır. Aleviler, Muharrem ayında kimi yerlerde 10, kimi yerlerde de 12 gün oruç tutarlar. 10 Ekim 680’de Kerbela’da Yezit tarafından öldürülen İmam Hüseyin ve 71 kişi için tutulan oruç aslında bir yas ibadetidir ve İmam Hüseyin şahsında bütün mazlumlara adanır. Aleviler, Hz. Ali ile Muaviye arasında, sonra onların oğulları olan İmam Hüseyin ile Yezid arasındaki mücadeleye basit bir “iktidar kavgası” olarak bakmazlar.

Aleviler için bu mücadele asıl olarak mazlum ile zalimin mücadelesi olduğu gibi, özgürlükle esaretin ayrışmasını da simgeler. Çünkü İmam Hüseyin, haksızlığa tavır almış, canı pahasına Yezit’e biat etmemiştir. Bundan dolayı da, Aleviler için, Hz. Ali ve oğlu İmam Hüseyin mazlumluğun, direnişin ve adaletin, Muaviye ve oğlu Yezid ise zalimliğin sembolleridir. Bilimsel olarak ele alındığında bu oruç insanlığın en kadim matemlerinden biridir. Kökeni Sümer efsanelerine Anadolu’daki Ana tanrıça tapınımlarına kadar da ulaşmaktadır…

Bu yıl Yas-ı Matem 21 Eylül Perşembe günü başlayıp 2 Ekim Pazartesi günü bitecektir…

Muharrem Orucu Niçin Tutulur?

Anadolu Alevi – Bektaşileri 10 Muharrem’i bir matem günü olarak değerlendirirler. Çünkü Hz. Hüseyin 10 Muharrem 680’de Yezit orduları tarafından Kerbela’da önce susuz bırakılıp daha sonra da başı kesilmek sureti ile şehit edilmiştir. Bundan dolayı Muharrem ayının ilk 12 günü yas-ı matem günleridir. On iki gün boyunca oruçla yas tutan Aleviler, böylece Hüseyin’in Kerbela’daki direncini anarken, Yezit’in Hüseyin’e ve ailesine yaptığı vahşeti lanetlerler.

Muharrem’in başlangıcı takvimlerde belirtilmekle beraber, geleneksel olarak Muharrem’e Kurban bayramının son gününden 17 gün sayarak başlanır.

“10 Muharrem – Aşura” diye de anılan bu gün, Muharrem ayının onuncu günü demektir. Nitekim “Aşur” Arap dilinde on, onuncu demektir; bu deyim, bu söyleniş buradan gelir. Kısaca “Âşûrâ”, “Onuncu gün” demektir.

Muharremin onuncu gününde, Emevi Tahtına babası Muaviye’den sonra gecen Halife Yezit (Yani 6. Halife) iktidarının önünde bir engel olarak gördüğü Hz. Muhammed’in torunu, İmam Ali ile Fatima’nın oğlu İmam Hüseyin’in başını 18 Ekim 680 tarihinde Kerbela’da kestirmiş, arkasından da İmam Hüseyin’in başını bir sancağa takarak Kerbela’dan Şam’a götürüp Şam sokaklarında Hüseyin’in kellesiyle top oynar gibi oynayıp eğlenmişlerdir.

Halife Yezidin önderliğindeki Emeviler bunu (Hz. Hüseyin’in başının kesilmesini) bir zafer olarak görüp, o günü (Âsurâ gününü) bayram günü diye ilan ederek bu günü her yıl bayram diye kutlamışlardır. İşte bu vahşetin yaşandığı gün, Muharrem ayının onuncu günüymüş; “on muharrem yani âşûrâ” tabiri oradan kalmıştır.

İsa’nın Doğumundan 680 yıl sonra 18 Ekim’de yaşanmış bu vahşetin yasının tutulduğu tarihin her yıl değişmesi Arapların kullandığı ay takviminden kaynaklanır. Hicri veya Kameri de denilen bu ay takviminde bir yıl 354 gün olduğundan dolayı Muharrem ayı her yıl 11 gün önce gelir; “Âşûrâ – On Muharrem günü”de bu yüzden her yılın değişik zaman dilimlerinde gelir.

Kaynak: http://sahkulu.org/

Selçik Haber

8 Ekim 2016 Cumartesi

Yas-ı Muharrem Devam Ediyor

Yas-ı Muharrem Devam Ediyor / Selçik Haber


7 Maddede Yas-ı Muharrem

   Bu Topraklarda Sessiz Sedasız Bir Oruç Tutuluyor: 7 Maddede Yas-ı Muharrem

   1. Muharrem ayının 10. Günü Kerbela’da şehit edilen Hz. Hüseyin için tutulan yas orucudur.

   Kendisini halife ilan eden Yezid’e biat etmeyen İmam Hüseyin, Yezid’in zulmü altındaki Küfe halkını kurtarmak için 680 yılında yoldaşlarıyla birlikte yola çıktı. İmam Hüseyin ve yakınları Muharrem ayının ilk günü Kerbela’da tutsak edildiler. Fırat nehrine yakın bulunmalarına rağmen su içmeleri yasaklandı. Kufelilerin ihanetine uğrayan İmam Hüseyin ve yakınları tutuldukları Kerbela’nın kavurucu çölünde on gün su içemediler. Muharrem’in 10.günü de Yezid’e biat etmeyi reddeden İmam Hüseyin’e, karşı taraftan ok atılmasıyla çatışma başladı. İmam Hüseyin’in oğulları, kardeşi, yeğenleri ve tüm yakınları tek tek şehit edildiler. Tüm sevdiklerinin gözü önünde can vermesine şahit olan İmam, son olarak otuz üç mızrak yarası ve otuz dört kılıç yarası aldıktan sonra Şimr isimli asker tarafından başı kesilerek şehit edildi.

   2. Her Muharrem ayının birinci günü başlanıp on ikisi akşamına kadar oruç tutulur.

   3. On iki gün boyunca su içilmez.

   İmam Hüseyin ve yoldaşlarının günlerce Kerbela çölünde susuz bırakılmasına atfen Aleviler bu 12 günü tek damla su içmeden geçirirler.

   4. Eğlenilmez, düğün, şenlik yapılmaz.

   Düğün, şenlik yapılmamasının yanı sıra, erkekler on iki gün boyunca saç ve sakallarını kesmezler yani tam anlamıyla yas tutulur.

   5. Her gece başlanıp, ertesi gün akşam olana dek oruç tutulur.

   Sahur yoktur ve hava kararana kadar oruç devam eder.

   6. Oruç açım sofraları mümkün olan en sade biçimde kurulur.

   Muharrem orucunda gösterişli iftar sofralarına yer yoktur. İftar denmez, oruç açımı denir. Oruç açıldıktan sonra da yas gelenekleri devam eder.

   7. Muharrem ayının son günü aşure yapılarak herkese dağıtılır.

Kaynak: http://www.gazeteoniki.com/

   Oruçlarınız Hak katında kabul olsun. Matemleriniz Şah Hüseyin aşkına olsun...

Selçik Haber

3 Ekim 2016 Pazartesi

Yas-ı Matem Muharrem Orucu

   
Yas-ı Matem Muharrem Orucu / Selçik Haber

   Alevilerin yas orucu olarak bilenen on iki günlük Matem Orucu 2 Ekim 2016 Pazar günü başladı.

   On iki İmam (Muharrem) Orucu, on iki gün tutulacak ve aşure dağıtılması ile son bulacak.

   Aleviler, 1375 yıl önce Kerbela'da şehit düşen Şah Hüseyin ve yoldaşları için her yıl Muharrem ayında on iki gün boyunca yas orucu tutarlar.

   Aleviler bu yıl 2-13 Ekim 2016 tarihleri arasında on iki gün yas orucu tutacaklar. On iki günlük yas orucunun ardından 14 Ekim 2016 Cuma günü aşure dağıtılacak.

   Alevilerin, Kerbela’da katledilen Şah Hüseyin ve 72 Kerbela şehidi anısına tuttukları Matem Orucu olarak da bilinen Muharrem Orucu on iki gün sürüyor. On iki günlük oruç aynı zamanda On iki İmamı temsil ediyor.

Yas-ı Matem Muharrem Orucu / Selçik Haber

   On İki İmam Orucu takvimi şöyle:

  1.    Gün : 2 Ekim Pazar
  2.    Gün: 3 Ekim Pazartesi
  3.    Gün: 4 Ekim Salı
  4.    Gün: 5 Ekim Çarşamba
  5.    Gün: 6 Ekim Perşembe
  6.    Gün: 7 Ekim Cuma
  7.    Gün: 8 Ekim Cumartesi
  8.    Gün: 9 Ekim Pazar
  9.    Gün: 10 Ekim Pazartesi
  10.    Gün: 11 Ekim Salı (10 Muharrem - Hz. Hüseyin Kerbelâ’da şehit edildi.)
  11.    Gün: 12 Ekim Çarşamba
  12.    Gün: 13 Ekim Perşembe
  13.    Gün: 14 Ekim (Aşure Günü)
Yas-ı Matem Muharrem Orucu / Selçik Haber

   Yas-ı Matem Muharrem orucunda, oruç açma vakti yoktur. Güneş doğmadan başlar, güneşin batımıyla sadece yemek yenir. Yemekte ve günlük yaşamda aşırılıktan uzak durulur.


   Oruç süresince, Eğlence yapılmaz! Et yenmez! Su içilmez!

   Şah Hüseyin’in Kerbela’da vermiş olduğu onur savaşı insanlık hayatına ve geleceğine bir ışıktır. Kerbela tarihte yaşanan en büyük katliamlardan biridir. Şah Hüseyin, kendi inancından ödün vermeden, yolumuzu canıyla yüceltti. İyilik ve güzellik için herşeyinden vazgeçti.

   Oruçlarımızın Hak katında kabul olmasını diliyoruz. Niyetleriniz kabul olsun.


Selçik Haber

28 Eylül 2016 Çarşamba

Hz. Hüseyin, Kerbela ve Muharrem

Hz. Hüseyin, Kerbela ve Muharrem / Ayhan Aydın

HZ. HÜSEYİN, KERBELA VE MUHARREM
   Zalimin zulmüne boğun eğmeyerek, zamanın hükümdarı Muaviye oğlu Yezid’e, onların karanlık zihniyetine, ordusuna, varlığına karşı gelen, zorbalığın boyunduruğu altına girmek istemeyen Hz. Hüseyin, taraftarlarının da isteğiyle, Miladi 680’de (Hicri 68) binlerce yareni, yoldaşı ve Ehlibeyt muhibbiyle birlikte Kufe’ye doğru yola çıkmıştı.

   Hz. Hüseyin; birçok engeli aşa aşa, zorlukları yene yene, olanaksızlıklara direne direne yolculuğuna devam ederken, birlikte yola çaktığı ikircikli, çıkarcı, korkak, sözde taraftarlarından önemli bir kısmı tarafından yalnız bırakılsa da, ilkelerinden ödün vermeyen yüzlerce kişiyle bu kutlu yolculuğuna devam etti. Yezid ordusunun ve taraftarlarının tüm tehditleri, baskıları onu ve yoldaşlarını durduramadı, onları sindiremedi.
   Ama zalimin güçlü orduları; Hz. Hüseyin ve yoldaşlarının yollarını çevirdi, onları belli bir alanda hapsetti. Bu bela toprağı olan Kerbela’ydı, Kerbü Bela’ydı. Ninova denen bu topraklardan kan kokusu, ölüm kokusu dört bir yana yayıldı.
   Hayatı boyunca dosdoğru (Tarık-ı Müstakim) olarak bildiği yoldan sapmayan, büyük bir inançla, yüreklilikle, özüyle inandığı ve atası Hz. Muhammed’in, babası Hz. Ali’nin, anası Hz. Fatıma’nın ve tüm Ehlibeyt taraftarlarının inandığı inançla, Hakk –Muhammed- Ali, Ehlibeyt aşkıyla yoğrulmuş olan Hz. Hüseyin, İslami değerlerin yok edilmesine ölümüne neden olsa bile karşı çıkacaktı.
   Hz. Hüseyin, kendisine destek verenlerin onu yalnız bırakmayanların da gücüyle; Emevi aristokratların, kan ve gözyaşıyla, adaletsizliklerle, haksızlıklarla elde ettikleri mal varlıklarıyla büyümüş, Muaviye’nin ve oğlu Yezid’in saltanatının yarattığı karanlığa, zorbalığa, barbarlığa karşı direndi.
   Susuz bırakılan ve çocuk yaşta katledilen Ehlibeyt’in feryatları çölü doldururken, analar dizlerini döverken, çocuklara su getirmek isteyen Celal Abbas’ın iki kolları kesilirken, o asla ilkelerinden ödün vermeden ulu-büyük direnişine devam etti…
   Aydınlıkla karanlığın savaşında; barbarların saltanat devrine, kan içicilerin zulmüne karşı, sadece canını değil, yeryüzünün en zor kararıyla canından çok sevdiği çoluk ve çocuğuyla, onları zalimlerin atlıları altında çiğnetmek pahasına, Alevi Bektaşi yolunu da kuran ana düşünce damarlardan birisi olan “zalimin zulmüne boyun eğmeyin, haklarınızla birlikte şerefinizi de kaybedersiniz” düşüncesiyle, değerlerinden hiç ödün vermeden sonuna kadar direndi.
   Miladi: 10 Ekim 680, Hicri: 10 Muharrem 68’de, Kerbela’da, Hz. Hüseyin ve çocuklar da dâhil 72 kişi katledildiler…
   Ama orada asıl kaybeden içindeki hırsı dışa çıkan, zevki, kendi kişisel mutluluğu, sınır tanımaz çıkarcılığıyla Yezid, onun ordusu ve onun zihniyetinde olanlardı.
   Ve…
   Kerbela’da yazılan destan, insanlık tarihinin destanı oldu…
   Orada şehit olan 72 kişi ölümsüz şehitler arasına kavuşurken, İslam tarihi yeniden yazıldı. Daha doğrusu İslam denilen ve bugün de halen çıkara, talana, yağmaya, kan akıtmaya, İŞİD zihniyetine ta o zamandan dayandırılmak istenen bu din, Hz. Hüseyin tarafından kurtarılmıştır.
   Bugün hala Ona “-Ulul emre karşı geldi- (yöneticilere (otoriteye) karşı geldi) amacından uzaklaştı” diye, dil uzatma cesaretini gösteren şuursuz kimi ilahiyatçılar, Sünni ulema adı altındaki sapkın gurubun beyninin içinde, Yezid tohumunun filizleri, İŞİD kafasının oynaşmaları ve yansımaları vardır.
   Hz. Hüseyin ve 72 yoldaşı; dünya tarihinde eşi benzeri olmayan bir hak ve hukuk mücadelesi vermiş, ölümsüz yiğitler ve kahramanlardır.
   Bu olaydan önce katledilen Müslim bin Akil (Hz. Ali’nin kardeşi Akil’in oğlu ve Hz. Ali’nin damadı (Rukiyye Ana’nın eşi)) ve iki masum çocuğu, Ehlibeyt karşıtları tarafından türlü zulümlere uğratılan, bin bir dert ve tasayla hayatını genç yaşta kaybeden analar anası Hz. Fatıma Ana sonsuza kadar anılacak değerlerdendir…

Hz. Hüseyin, Kerbela ve Muharrem / Ayhan Aydın


Muharrem Orucu
   Belki bir kısmı doğru olsa da, şimdilerde bin bir türlü tarihsel olayla (Nuh’un kurtuluş günü vs.) bir tutulup, değeri bazen bilmeyerek azaltılmak istenen, Muharrem Orucu’nun tutulmasının temel nedeni, Kerbela Olayı’dır.
   Alevi Bektaşi toplumu, hiç evirip çevirmeden söylemek gerekirse, ne dini kaygılardan, ne Kuran buyruğundan olmamak koşuluyla, orada katledilenlerin anısını sonsuza kadar yaşatmak için bu orucu tutmaya başlamışlardır.
   Hz. Peygamber’in de bu orucu tutması, şimdilerde Sünni yanaşması, çıkarcı kimi Alevi dedelerin büyük bir uzmanı oldukları (!) Kuran’da bunun bir yerinin olması vs. olayın ikinci derecede nedenleridir.
   Yola birlikte gidilir, yol sözde yolda olanlar tarafından yozlaştırılmaz, yozlaştırılmamalıdır.
Hz. Hüseyin’e layık olamayanların bin bir bahane üretip işi sulandırmayı bırakmaları gerekir…
   Bu oruçlar; Hz. Hüseyin ve 72 yoldaşı ve Masum olarak katledilen Müslüm bin Akil, onun katledilen iki çocuğu ve tüm Masum-u Pak’lar aşkına tutulan oruçlardır. Buna Hz. Fatıma aşkına tutulan oruç da dâhil edilmiştir.
   Oruç insan benliğinin, nefsiyle mücadelesidir.
   Muaviye oğlu Yezit bir kişidir, yezitler ve yezitlik ise her daim vardır. Sadece Yezid taraftarları yezitlik yapmazlar. Her insanda bir yezitlik damarı vardır; bu benlik (ego), hırs damarıysa, bu herkeste olabilir. (Kim yapar Alevinin Aleviye yaptığını (?!)) Ve çok büyük bir yanlışlık üzere, Alevilerin de tarihten silmeleri gereken bir önyargıları vardır, bir kısım Alevinin söylediği gibi, Sünni vatandaşlar Yezid ve Sünniler’in büyük çoğunluğu Yezid taraftarı değildir. Zaten Alevi – Sünni ayrımı ilkel bir ayrımdır. Bugün Türkiye’de çoğu Sünni, Alevi gibi yaşamaktadır. (Kara yobazlar yok olsun, onlar insanlığın da düşmandırlar) Belki her zaman söylediğim gibi, bazı Sünniler eğer yaşam tarzı denecekse, Alevilerden de daha iyi bir Alevi kimliğe sahiptirler. Nice nice Sünni kökenli vatandaş da, Aleviler Bektaşiler kadar Hz. Hüseyin yasını çekerler, oruç tutarlar. Hem de bu orucu, Hz. Hüseyin aşkına aynen olması gerektiği gibi tutarlar, bunda bir neden aramazlar…
   Merak edenler olduğu için söylüyorum; Muharrem’de tutulan oruçta zaman mevhumu çok ciddi değildir. Akşamı dar eden, gözü dönmüş, yolda sağa sola saldıran kimi Ramazan Orucu tutucuları gibi, değildir Muharrem Orucu tutanlar… İster Alevi olsun, İster Bektaşi olsun, ister Sünni olsun… Kim muharrem orucunu tutarsa gerçekten oruç tutmuş olur. Muharrem Orucu tutan; nefsiyle mücadele eder, yemek, içmek, sahura kalkıp iki kat yemek yemek, eğlenmek vs. zaten bu orucun daha doğrusu tüm oruçların mantığına aykırıdır. Kulaklar ezan sesinde, top sesinde değildir. Vakit kavramı olarak, alaca karanlık vardır, akşamdır. Akşam olursa orucunu açar. Şimdi bu şehir ortamında önümüzü göremiyoruz, akşamı tam nereden bilebiliriz, diyenler var. Elbette haklılar. Söylememiz odur ki, dinin şekil şartlarına hapsedildiği, “İslam’ın beş şartı var, imanın altı şartı var” zihniyetinin İslam’a büyük zararlar verildiği gibi, Alevi Bektaşi inanç ve dünyası, şartlara boğmadan insanlara maneviyatı verebilen bir yaşam anlayışıdır. Sabah ve akşamı tespit bu inançta saniyelerle, saliselerle ölçülmez, din şekil değildir, saniye değildir, salise değildir, demek istediğimiz odur. Gün doğumu, gün batımı vardır, kıstas budur.
   Bu oruçta, zaten her seferinde büyük dualarla niyetlenmeye gerek de yoktur. Niyet bir kere edilir. Kendine bilen her daim oruçtur, Alevilikte-Bektaşilik’te. Muharremde de zaten niyetlenmiştir, niyetlen oruça başla, niyetlen oruç aç…
   Dinin sömürülmesi bugünkü Türkiye’de Ramazanda yaşananlarla çok iyi görülür…
   Muharremde eğlence yapılmaz, düğün-dernek yapılmaz, dünyada yapılan haksızlıklar daha iyi değerlendirilir, Hz. Hüseyin ve yoldaşları anılırken, mersiyeler okunur, bol bol kitap okunur, o olay göz önüne getirilir, insanoğlunun gaddarlıkları düşünülür…
   Elbette oruç tutulur; bu oruçta et yenmez, bol su içilmez (hatta hiç su içilmemesi genel kuraldır, ayran, çay vs. sıvı şeyler alınır), bol yemek yenmez. Gece (sahur dedikleri) belki ibadet için, yas çekmek için kalkılır… Gece kalkıp sofralar kurup yemek yemek bu inançta ve oruçta yoktur.
   Genelde 12 gün Muharrem orucu tutulur. Oruç tutmada bazı yöresel farklar, uygulama farkları olabilir. On gün oruç tutup, onuncu gün oruç açanlar var. Onuncu gün öğlen açanlar var, akşam aşure çorbasını yapıp akşam açanlar var…
   Bir büyük coğrafyada yaşayan, geniş bir kitlenin uygulama farkları olabilir. Ama esasa bakmak lazımdır.
   Daha önce de gelenekte olduğu gibi son zamanlarda gittikçe artan oranda “Masumlar Orucu”, “Fatıma Ana Orucu” da tutuluyor. Fatıma Ana Orucu daha önceden muharrem ayında mı tutuluyordu bunu araştırmak lazım. Denk geldiğim gibi, bu orucun farklı tutulma tarihleri de var. Ama belki de çevresel şartlar, günün koşulları, dini değerlere yeniden yönelme nedenleriyle, şimdi Aleviler de Muharrem Orucu’nu on, on iki gün değil de, Masum-u Pak’lar, hatta “karşılama orucu” adı altında 15 gün tutmaya başladılar. Bir de Fatıma Ana Orucu eklenince bu 16 gün de oluyor…
   Ben bu konuda bir şey söyleyecek konumda değilim. Yalnız elde ettiğim klasik bilgiye göre muharrem orucunun 10, 12 gün tutulduğu; genelde de, on veya onu ikinci gün öğlenleyen açıldığıydı.
   Hz. Hüseyin on muharremde öğlenleyin katledilmişti. Bu on veya on ikinci gün öğlen açılması belki bu bilgiden dolayıdır. Ayrıca Bektaşiler’de de, onuncu gün oruç açılır.
   Alevi Bektaşi kurumları arasında muharrem orucuyla ilgili da tam bir eş güdüm olmadığını gördüm. Ortak takvimler olmasına rağmen farklı tarihler de zikredenler var…

   Ne diyelim, tutulan oruçlar, haksızlıklar karşısında boyun eğmeyen Hz. Hüseyin, tüm Ehlibeyt İmamları, Seyyidleri, Babaları, Hz. Hüseyin’in yoldaşları ve tüm bu uğurda katledilen canları anmaya - anlamaya, birlik ve beraberliğe, kardeşliğe bir vesile olsun…

   Tüm Kerbela, Ehlibeyt ve insanlık uğrunda haksızlığa uğrayıp katledilen tüm şehitlerin önünde eğiliyorum, onları büyük bir minnet, sevgi, saygı ve muhabbetlerimle anıyorum.

   Ölümsüz anıları her daim bizlerle yaşamaktadır…

   Oruç Takvimi
   Şimdi birçok Alevi kurumunun sitesinde veya paylaşımında şu takvimi gördüm.
• 28-30 Eylül 2016, Masum-u Paklar Orucu
• 1 Ekim 2016 Fatıma Ana Orucu
• 2-13 Ekim 2016 Muharrem Orucu
• 10 Ekim 2016 Hz. Hüseyin’in Şahadetini Anma Günü (Tarihi kayıtlarda da 10 Ekim 680’de şehit olduğu bilgisi var. Tarihin denk gelmesi mi?)
• 14 Ekim 2016 Aşure Günü

AYHAN AYDIN
erenler@ayhanaydin.info
28 Eylül 2016, Çarşamba, Rumelihisarüstü

Kaynak: 
http://www.ayhanaydin.info/yazilar/denemelerim/843-hz-hueseyin-kerbela-ve-muharrem

Selçik Haber Bülteni'ni Okumak İçin Tıklayın...

Selçik Haber Bülteni'ni Okumak İçin Tıklayın...
Selçik Köyü Aylık Haber Bülteni "Selçik Haber" 1 Yaşında!